Ecel vaktini şaşırır, mevta olur hüsnünden
Dil veba olur, mahrum kalsa zikrinden.
Tarafından vurulmamın, nasibim farkında;
İsabet et, izin kalsın nişan tahtamda.
Hayra yoracağım, bin şer var bakışlarında
Ayrılığı taşıyorsun, namlunun tam ortasında.
Annemin dualı rüyaları var, seni bana yoracak.
Merhamet et, kabzana taşı, kader benden yana.
Gökten yere, yerden nere vurdun bu közü?
Şu bitik hanem yağmalaman için yine tüter,
Nurlu çehren ben bakmasam da ışıldar sanma.
Varlığına nedir delil sana meylim olmasa?
Allah’ım! Beni yarat en umutlu zamanımda.
Ruhundan olduğum için sonsuz azabım bilirim.
Bilmezsin, çok gecedir mahzun ve kararlı;
Kambur elleriyle, sırtımı sıvazlayarak
Adını, bana vermeye geliyor Leyla…
Ellerinde, benden gayrı çizgiler varken
Tüylerim ayağa kalkıp, gül uzatıyor ona
“Yûh’lar” üfleniyor mestanelikten suratına
Soluğundan sarhoş, ibadet ediyorum Allah’a.
Şirk, diyor bazı tarikatlar sana, aldırma.
Yok saymayacağım onları, var eden hatırına.
Burada, bozulmuş adaklar da biziz, kurban da…
Yeisin ölümünü doğurdum, tam yirmi bir yılda!
Karmaşada, tam içime bak, nazarını kaçırma
Nereye çevirirsen yönünü, isyanına münasip
Demokrat taşlar atacaklar, iman etme onlara.