Ay: Mayıs 2019

  • Bülent Ecevit’in Tuna Başlıklı Şiiri

      ( 1943 yılında, Gök Börü dergisinin 6. sayısında yayınlanan “Tuna” başlıklı bu şiir, 30 yıl sonrasının CHP Genel Başkanı olacak olan Bülent Ecevit’e ait.) Bir destanın yasları gibi yükselir Tuna kıyılarında Türk kaleleri. Bu kalelere girme, belki ürkersin: Taştan duvarlarında bu kalelerin Yarasaların kanat sesi parıldar Tarih içinde söndü artık kılıçlar. Kalelere yaklaşma, belki…

  • BUGÜN NEDEN İTTİHAT VE TERAKKİ?

    Türk’ün turnusolü mazlumun yanında zalimin karşısında durmak olan fıtratıdır.  Tarih Türk’ün zalimin karşısında nasıl bir bozkurt gibi dikildiğini, mazluma ise şefkat elini uzatmaktan hiç çekinmediğini sayfalar dolusu yazar. Fakat dönem dönem bu özellik Türk’ü bir gaflet uykusuna yatırır, düşmanlarının küçüklüğünü gören Türk kendi gücünü onlara karşı kullanmaktan imtina eder. Bilir ki eğer Türk gücünü tamamıyla…

  • 1950 Yılından, Torpile ve Adam Kayırmacılara Bir Cevap

    1950 Yılından, Torpile ve Adam Kayırmacılara Bir Cevap

    (1950 yılında torpille yükselmek isteyen Beyoğlu Vakıflar Müdürlüğü memuruna, dönemin Vakıflar Genel Müdürü’nün verdiği tarihi cevap.) “Üstad-ı kâmil, Büyük Şefimiz” gibi bende eseri olmayan iddialı laflarla, tantanalı, sayfalar dolusu mektup yazacağına, otur da işinle meşgul ol ! Daha yerine ısınmadın. Terfi yolu Beyoğlu müdüründen ve müfettişlerinden geçer. Eski devir, çoktan geçti. Terfi edebilmen için, buna…

  • Yakın Tarihin İzdüşümü

    Kamplaşma, kutuplaşma, kargaşa ve kaos… Hepsi de “toplumsal”. Toplamda bir yok. Bir’e ulaşma azmi kaybolmuş. Hırs, sanki “ruh” gibi bedenlerde. Çıkarsa can çıkacak, kişi alemini değiştirecek. Hırs fıtrat halini almış. Fırsatçılar köşelerde. Fırsatçılar her yerde. Sihirli kelimeyi söylüyor, daha fazla nemalanacakları yeni dönemin hayalini kuruyorlar. Anarşi. Açıktan veya gizli. Ekipler de her yerde. Kader, ağlarını…

  • 21.Yüzyılda Ulusa Yeniden Bakış

    Varlık ve yokluk muhasebesinde en öne koyduğumuz özgürlük kaygısı mevcut düzenin çarkları arasında yok olmaktadır. Nitekim insan çağın ve kapitalist sistemin gerekleri arasında modern köle olmakta ve mevcudiyetini kaybetmektedir. Bu düzen içerisinde mizan şaşmış adalet körelmiştir. Toplumun bir arada yaşama arzusu kamçılanmış;gruplaşarak, kutuplaşarak sosyal bölünmenin gerekleri sağlanmıştır. Mevcut düzen bireysel faydayı toplumsal faydanın önüne çekmiş…

  • “Karaağaca çakımla ismini yazdım”

    “Karaağaca çakımla ismini yazdım”

    “Naciyeciğim! Sevgili sultanım, cici efendiciğim! Bugün pek sıkıntılı bir hava, tuhaf bir sis, güneş görünmüyor. Düşmandan bir hareket yok fakat henüz sabahtır. Hastalarımı geri gönderdim ve Afgan Emîri’nin askerin ve muavenetin çekilmesinin iyi olmadığını ve Bolşevikler’e emniyet câiz olamayacağını bildirdim ve hiç olmazsa eczâ-yı tıbbiye vesair malzemesinin iadesini istedim. Bakalım ne olacak? Bir de Hacı…