TÜRK DİASPORASININ YURT DIŞINDAKİ ÇALIŞMALARI

Giriş

Uluslararası politika ve diaspora, küresel düzeyde etkileşimlerin ve ilişkilerin karmaşıklığını yansıtan iki önemli konsepttir. Bu yazımızda, uluslararası politika ve diasporanın birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu, diaspora topluluklarının uluslararası politika üzerindeki etkilerini ve bu iki alanın birbirine olan katkılarını ve Türk Diasporasının yurt dışındaki faaliyetlerini inceleyeceğiz. Uluslararası politika, devletler arası ilişkilerin yanı sıra küresel çaptaki sorunların çözümüne yönelik çabaları kapsayan geniş bir alandır. Bu bağlamda, diaspora, köken ülkelerinden uzaklara dağılan toplulukları temsil eder. İki kavram arasındaki ilişki, diaspora topluluklarının kültürel, ekonomik ve politik bağları üzerinden şekillenir.

Diaspora kavramını kısaca açıklamaya çalışacağız. Diaspora, kelime anlamıyla “kökenden uzaklaşma” anlamına gelmektedir ve yaygın bir biçimde bir topluluğun geleneksel yaşam alanından uzaklara dağılarak farklı toplumlarla etkileşime girmesi süreci olarak adlandırılır. Bu ayrılık genellikle göç, sürgün, savaş veya diğer sosyal faktörlerle yakından ilişkilidir. Diaspora, bir topluluğun kültürel mirasını yeni çevrelerde sürdürme çabalarını da içermektedir. Bu süreç, genellikle topluluğun kimliği, kültürü ve gelenekleri üzerinde derin etkiler bırakmaktadır.  Diaspora kavramı tarih boyunca birçok topluluk için var olmuştur. Örneğin, Yahudi diasporası, antik dönemden itibaren farklı coğrafyalara yayılmış ve kültürel bir miras meydana getirmiştir. Afro-Amerikan diasporası ise köle ticareti sonucunda farklı kıtalara dağılarak birçok kültürle etkileşim içinde bulunmuş ve kendine özgü bir kimlik geliştirmiştir. Diasporalar, farklı kültürlerin bir araya gelmesine ve etkileşimine olanak tanır. Bu durum, diaspora topluluklarının kendilerine özgü bir kimlik ve kültürel miras geliştirmelerine yol açar. Diasporalar genellikle, geleneksel kültürlerini korurken, aynı zamanda yeni yerleştikleri topluluklarla etkileşimde bulunarak kendi kültürel zenginliklerini artırmaktadır. Diaspora toplumları, vatanlarından uzakta yaşamalarına karşın, kültürel bağlarını sürdürmeye devam ederler. Dil, gelenekler, örfeler ve sanat gibi unsurlar, diaspora topluluklarının kimliğini güçlendiren temel unsurlardır. Bu kültürel koruma çabaları, genellikle nesiller arası aktarım ve kültürel etkileşim yoluyla devam etmektedir. Kısaca Diaspora köken topluluğunun sınırlarını aşan, farklı coğrafyalara yayılan ve bu süreçte kendi kültürel mirasını sürdürmeye çalışan bir deneyimi ifade etmektedir. Bu kavram, kültürel zenginlik, etkileşim ve kimlik oluşturma açısından önemli bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.  Diaspora, insanlığın karmaşıklığına ve kültürel çeşitliliğine vurgu yaparak, küresel toplumun inşasında önemli bir rol oynamaktadır.

TÜRK DİASPORASI

Türk diasporası, tarih boyunca çeşitli göç dalgaları neticesinde meydana gelmiştir. Orta Asya’dan başlayarak, Hunlar, Göktürkler ve diğer Türk boyları, Asya ve Avrupa’nın farklı bölgelerine yayılmışlardır. Ancak, modern Türk diasporası genellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü ve Cumhuriyet dönemindeki siyasi, ekonomik ve toplumsal değişimlerle ilişkilidir. Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu ve Avrupa’daki Türk göçleri, diasporanın temelini oluşturmaktadır. Türk diasporası, zengin bir kültürel çeşitliliğe sahiptir. Her bir birey, kendi geçmişi, gelenekleri ve dilini korurken, aynı zamanda ev sahibi ülkenin kültürüyle etkileşimde bulunmaktadır. Bu, Türk diasporasının kimlik ve kültür konusundaki zenginliğini artırmış ve farklılıkların birleştiği bir mozaik oluşturmuştur. Türk diasporası, dil bağlantısı açısından önemli bir konuma sahiptir. Öz dilimiz olan Türkçe, dünyanın çeşitli bölgesinde yaşayan Türkler yani diaspora mensuplar arasında bir iletişim aracı olarak kullanılır ve Türk kültürünün korunmasında önemli bir rol oynar. Aynı zamanda, diaspora mensupları genellikle ev sahibi ülkelerin dillerini de öğrenir ve bu, kültürler arası anlayışı ve etkileşimi de güçlendirmektedir. Türk diasporası, ekonomik etkileşimler ve iş birlikleri açısından da önemlidir. Diaspora mensupları, ticaret, yatırım ve girişimcilik yoluyla hem Türkiye’yi hem de yaşadıkları ülkeleri güçlendirebilirler. Bu, ekonomik kalkınma ve iş birliği fırsatlarını artırarak her iki toplumu da olumlu yönde etkilemektedir. Türk diasporası, sosyal bağlar ve toplumsal ilişkiler açısından da önem taşımaktadır. Diaspora üyeleri, hem kendi aralarında hem de ev sahibi toplumlarla etkileşimde bulunarak küresel bir ağ ve bağ oluşturmaktadır. Bu, karşılıklı anlayışı artırır ve kültürler arası ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunur. Türk diasporası, kültürler arası bağlantıları güçlendiren, zengin bir mirasa sahip olan ve küresel düzeyde önemli bir etki yaratan bir topluluktur. Her bir bireyin kendi geçmişi ve kültürüyle gurur duyması, diasporanın birlikte yaşama ve anlama yeteneğini güçlendirmektedir.

Türk diasporası, küresel çeşitliliğin ve iş birliğinin bir örneği olarak, dünya genelinde etkisini etkin bir şekilde sürdürmektedir. Türk diasporası, toplumsal hizmet projelerine aktif olarak katılarak hem kendi toplumlarına hem de yaşadıkları ülkelerdeki topluluklara yardım eli uzatmaktadır. Sosyal sorumluluk projeleri, eğitim programları ve yardım kuruluşları aracılığıyla diaspora mensuplar, toplumsal kalkınma ve yardımlaşma amacı taşımaktadır. Diaspora mensupları, sıklıkla hem Türkiye’deki hem de yaşadıkları ülkelerdeki politika ve toplumsal konularda aktif bir rol oynamaktadır. Siyasi katılım, diaspora mensuplarının sesini duyurmasını sağlamakta ve demokratik süreçlere etki etmelerine olanak tanımaktadır. Bu katılım, diasporanın kültürel hakları koruma ve geliştirme konusundaki çabalarını da aktif bir şekilde desteklemektedir. Özetle Türk Diasporası yurt dışında yaşayan Türkler için olmazsa olmaz bir oluşumdur.

Türkiye’den Avrupa’ya 1960-1974 yılları arasındaki işçi göçü, Türkiye’nin uluslararası göç hareketlerine ne ilk ne de son katılımıdır. Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren 18. yüzyılın son zamanlarına kadar kitlesel ve büyük göçler almış ve vermiştir. Avrupa’ya kitlesel göçün başladığı ilk zamanlarda, Türkiye henüz bir göç politikası meydana getirmemiş ve yurt dışına giden vatandaşlarının hakkında herhangi bir politika düşünmemiştir. Türkiye’den Avrupa’ya göç, İkinci Dünya Savaşı’nın ekonomik olarak neredeyse çökerttiği Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda, Fransa ve İsveç gibi ülkeleri içine alan misafir işçi anlaşmalarına dayanmaktadır. Çöküşe uğrayan ülkeler, sanayi, madencilik vb alanlarda kaybettikleri zamanı geriye döndürmek ve hücuma geçmek için Türkiye gibi ülkelerden yeterince iş gücü olanağı olmadığı için işçi talebinde bulunmuştur. Lakin, bu dönemde yapılan anlaşmalar kısa süreli olduğu için ve misafir alan ülkeler, işçilere kalıcı haklar sağlamadıkları için Türkiye’de herhangi bir göç politikası meydana gelmemiştir. Türkiye’nin göç politikaları zamanla belirlenmiş ve ortaya çıkmış, ama bu başlangıç dönemi, Türk diasporasının Avrupa’daki izlerini derinleştiren ve gelecekteki göç süreçlerini etkileyen önemli bir durum haline gelmiştir.

Türklerin Avrupa’da ilk sivil toplum kuruluşları işçi dernekleri ve genellikle aynı memleketli olan Türklerin oluşturduğu dernekler şeklindedir. Yabancı bir ülkeye ilk defa giden ve haklarını savunmanın yanı sıra aynı kültürel değerlere sahip olan diğer insanlar ile bir arada dayanışma içinde olmayı hedefleyen bu kuruluşlar, sonraki süreçlerde biçim değiştirmeye başlamıştır. İleriki yıllarda evlilik ile ortak bağ kuran Türklerin ortaya çıkan ihtiyaçları başta olmak üzere, çocukların dil eğitim gereksinimleri ve dini eğitim gereksinimleri ve İslam dinine inanan Müslüman Türklerin toplu ibadet gereksinimlerinin karşılanması gibi çeşitli alanlarda da Sivil Toplum Kuruluşları kurulmuş ve günümüze kadarki sürece gelinmiştir. Göçün ilk 10 senesinde (1961-1971) Avrupa’daki Türklerin meydana getirdiği bu kurum ve kuruluşların yapılanmasında 1980 öncesi Türkiye’deki siyasi organizasyonların da önemli rol oynadığı söylenebilir. Açıkça söylemek gerekirse günümüzde de, Avrupa’daki birçok Sivil Toplum Örgütlerinin, Türkiye’deki siyasi oluşumların devamı niteliğindedir. Dernek ve STK oluşumları içine giren Türkler bulundukları ülkede hakları için itiraz edebilecek hale gelmişlerdir. Manevi ve maddi ve diğer olanaklarda daha fazla faydalanmak isteyenler için Türklerin kurduğu sivil toplum oluşumları maddi ve manevi desteği olmuştur. Türklerin yoğun olarak göç ettiği ülkelerden birisi şüphesiz Almanya’dır. Avrupa’daki Türk diasporasının %70’i Almanya’dadır ve bu kişilerin büyük çoğunluğu işçi göçü ile gidenlerdir. Alman istatistiklerine göre, 2023 yılı itibarıyla Almanya’da nüfusun 19.3 milyonu göçmenlerden oluşmakta ve bu nüfusun 3 ila 3,5 milyonunu Türkler oluşturmaktadır. 1957-58 yıllarında başlayan göçler ilk zamanlarda illegal yollarla başlamıştır. Bu illegal göç 1 Eylül 1961 tarihinde yürürlüğe konan Türk-Alman İşgücü Mübadele Anlaşması ile sona ermiş ve artık legal şekilde dış göç olgusu meydana gelmiştir. 1972 yılı sonunda Almanya’ya yapılan göç 712 bin kişi bazındadır. Türk işçilerin bir çoğunluğu sanayi ve inşaat gibi işlerle uğraşmışlardır. Yaptıkları işlerden kazandıkları paraları Türkiye de yaşayan akrabalarına göndermişlerdir. 1974 ve ileriki zamanlarda özellikle Avrupa genelinde meydana gelen ekonomik buhran nedeniyle göç hususunda sorunlar ortaya çıkmış ve göç oranında ciddi bir şekilde azalma olmuştur. Daha sonraki senelerdeyse göç aynen devam etmiş ve daha önce göç etmiş olan aileleri ve evlilik yoluyla sayılarında artış meydana gelmiştir. 1961’te gerçekleşen ilk iş gücü protokolünden bu zamana kadar Avrupa’da yaşayan ve yaşlanan Türk figüründe 50 yıldan fazla olan süre zarfında büyük değişimler ortaya çıkmıştır. Türkler günümüzde Avrupa politikasında etkin rol oynamakta; yerel yönetimler başta olmak üzere, ulusal parlamento ve Avrupa Parlamentosu’nda Türkler etkin bir şekilde temsil edilmektedir.

Türkler diğer milletlere nazaran daha girişken bir millettir ve bu girişkenlik özelliğini de Avrupa’da da göstermektedir. Girişimcilik konusunda da Avrupa’daki Türkler diğer azınlıklara göre en girişimci toplum olduğu düşünülmektedir. Teşkilatçılık hususunda çok maharetli olan büyük Türk milleti bu maharetini de Avrupa’da ortaya koymaktadır. Çok iyi teşkilatlanmış olan Türkler, bilhassa 2. ve 3. kuşakla beraber daha iyi şartlarda ekonomik durumun da tesiriyle yaşadıkları ülkelerde mülk sahibi olmuşlardır. Avrupa’da yaşayan Türkler artık dördüncü ve beşinci kuşakla buluşmuşlar ve yaşadıkları ülkelerde teşkilatlı ve sözü geçen bir topluluk olmaya başlamışlardır. Bu şekilde sosyal bir sermaye kurmuşlardır. Avrupa’ya işçi göçü ile başlayan ilk göçlerden itibaren dernek kurma faaliyetinde olan Türkler günümüzde Avrupa’da binlerce Sivil Toplum Kuruluşu ve dernek kurmuşlar lakin bu organizasyonların sayısı yüzünden tek seslilik yerine çok seslilik ortaya çıkmıştır.

TÜRKİYE’NİN DİASPORA POLİTİKASI VE FAALİYETLERİ

Her devlet kendi sınırları ve toprakları içerisinde yaşamayan diğer soydaşları ve vatandaşları için farklı politikalar ve faaliyetler yürütmektedir. Türkiye’mizde dış ülkelerde yaşayan Türkler için belirli politikalar üretmektedir. Türkiye’nin diaspora politikasının oldukça büyük kısmını mazisi 10 yıldan bile az olan kurumlar ve kuruşlar ile yürütülmektedir. Bu kurum ve kuruluşlardan en büyük öneme sahip olanı ise şüphesiz Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olan ve 2010 senesinde kurulan Yurt dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’dır. Türkiye’yi, Türkçeyi ve Türk kültürünü dünyaya tanıtmak hedefinde olan Yunus Emre Enstitüleri de 5 Mayıs 2007 yılında kurulmuştur. Çok fazla olmasa da diaspora politikası yürüten kuruluşlarından sayılabilecek diğer iki kurum ise Dış Ekonomik İlişkileri Kurulu ve TİKA (Türk İş birliği ve Koordinasyon Ajansı)’dır. Dış Ekonomik İlişkileri Kurulu yurt dışında ikamet eden Türk girişimci ve uzmanların etkili bir şekilde teşkilatlanma gücüne sahip olabilmesi hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir. TİKA’nın hedefi ise ilk olarak Türk soydaşlarının olduğu ülkelerin ve ekonomik olarak gelişmekte olan komşu ülkelerin ekonomi, eğitim, teknoloji ve ticari alanlardaki ilerlemesine yardımda bulunmaktadır. Türkiye’de 20 seneden fazla süredir iktidar olan AKP hükümeti de diaspora konusunda faaliyetler yürütmeye çalışmıştır. AKP hükümetinin göç ve diaspora konusuna ilgisini çekmesi siyasete başlangıç dönemiyle eş zamanlıdır. AKP yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları ile ilgili olan yapacağı faaliyetlerini ve vaatlerini ilk olarak 4. seçim zamanında yani 2015 yılında açıklamıştır. 2015 seçim beyannamesinde AKP, Türk diasporası için yapacakları hamleyi yani YTB’nin (Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı) kurulması olarak belirtmiştir. Diğer üzerinde durulması gereken konu ise Türk vatandaşlarının 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşadıkları ülkelerde oy verebilmeleri hususudur.  2018’de gerçekleşen genel seçimlerde Türkiye’de verilen 50 milyonu geçen oy verilmiştir ve yurt dışında ise 1,5 milyondan fazla vatandaşımız oy vermiştir. En son 2023 Genel seçimlerinde de yurt dışında yaşayan 3 milyondan fazla vatandaşımız oy kullanmıştır. Görüldüğü üzere yurt dışında oy kullanan vatandaşlarda ciddi bir artış görülmüştür. AKP’nin 7 Haziran 2015 Genel seçimleri Seçim Beyannamesinde belirttiğine göre AKP iktidarının ilk 12 senesinde, TİKA faaliyetleri çerçevesinde toplam 13 binden fazla proje ortaya çıkmıştır. Bu seçim beyannamesi ile AKP hükümetinin diaspora politikası ve faaliyetleri açıkça belirtilmiştir.  YTB’nin yanı sıra 2007 yılında kurulmuş olan ve 2009 yılında faaliyetlere başlamış olan YEE’nin 30’dan fazla ülkede yer alan kültür merkezlerinin etkinliklerine alan verilirken, dünyanın diğer birçok bölgesinde Türk kültür ve sanatının tanıtılmasına yönelik faaliyetler ve paneller gerçekleştirilmiştir. Günümüzde Türk diasporası ile ilgili yeni vakıf ve kuruluşlar kurulmuştur. Bu vakıflardan biri ise Göç Araştırmaları Vakfıdır. Bu vakıf bünyesinde Türk Diasporası Araştırmaları Merkezi (TÜDAM) kurulmuştur. Üniversiteler altında açılan göç ve diaspora araştırma ve uygulama merkezleri şöyledir: Anadolu Üniversitesi Yurt dışı Türkler Uygulama ve Araştırma Merkezi (2014) Necmettin Erbakan Üniversitesi Erol Güngör Türk Diasporası Uygulama ve Araştırma Merkezi (2014) Sakarya Üniversitesi Diaspora Araştırmaları Merkezi (2015) Selçuk Üniversitesi Uluslararası Göç ve Diaspora Uygulama ve Araştırma Merkezi (2017).

SONUÇ

Türk diasporası, teknolojik ilerlemelerle birlikte dijital platformlarda daha aktif bir şekilde varlık göstermektedir. Sosyal medya, çevrim içi topluluklar ve diğer dijital iletişim araçları, diaspora üyelerinin birbirleriyle ve Türkiye ile olan bağlarını güçlendirmelerine olanak tanımaktadır. Aynı zamanda, dijital platformlar aracılığıyla kültürel paylaşım ve bilgi alışverişi de artmaktadır. Türk diasporası, edebiyat ve sanat alanlarında da etkin bir rol oynamaktadır. Diaspora üyeleri, kendi deneyimlerini, duygularını ve kültürel miraslarını içeren eserlerle katkıda bulunmaktadır. Bu sanat eserleri hem diaspora içindeki bağları güçlendirmekte hem de diğer kültürlerle etkileşimi artırmaktadır. Bazı Türk diaspora grupları, insan hakları savunuculuğu ve toplumsal adalet konularında da aktif olarak yer almaktadır. Bu gruplar, hem Türkiye’deki insan hakları ihlallerine dikkat çekmek hem de yaşadıkları ülkelerdeki çeşitli toplumsal meselelere duyarlılık oluşturmak amacıyla çeşitli kampanya ve etkinlikler düzenlemektedirler. Türk diasporası, kültür diplomasisinin önemli bir unsuru olarak görülmektedir. Kültür diplomasisi, Türkiye’nin ve diaspora üyelerinin kültürlerini tanıtmak, anlamak ve paylaşmak amacıyla yürütülen faaliyetleri içerir. Konserler, sergiler, kültür festivalleri ve dil kursları gibi etkinlikler, Türk kültürünü uluslararası platformlarda tanıtmak ve daha geniş bir kitleye ulaştırmak için kullanılan araçlardır. Türk diasporası, eğitim alanında da önemli bir rol oynamaktadır.

Diaspora üyeleri, kendi toplumlarında eğitim kurumları kurarak, burslar sağlayarak veya eğitim programları düzenleyerek genç nesillerin gelişimine katkıda bulunmaktadır. Bu şekilde, diaspora eğitim aracılığıyla kültürlerini gelecek kuşaklara aktarmak ve bilgi paylaşımını artırmak amacındadır. Çevresel konular günümüzde giderek önem kazanmaktadır ve Türk diasporası da çevresel aktivizmde yer alarak sürdürülebilirlik çabalarına katkıda bulunmaktadır. Toplumlar arası çevresel iş birlikleri ve projeler, diaspora üyelerini çevresel sorumluluklarını yerine getirmeye teşvik eder. Spor, kültürleri birleştiren ve insanları bir araya getiren bir araçtır. Türk diasporası da spor aracılığıyla kültürel bağlarını güçlendirir. Diaspora mensupları, kendi topluluklarında ve yaşadıkları ülkelerde spor etkinliklerine katılarak birlik ve beraberliklerini perçinlemektedir. Buna örnek olarak Almanya’da yaşayan Türkler tarafından kurulan Türkgücü München futbol kulübü örnek teşkil etmektedir. Türk diasporası, sadece coğrafi sınırları aşan bir olgu değil, aynı zamanda kültürler arası köprüler kuran, ekonomik ve sosyal alanlarda etkili bir güçtür. Diaspora üyelerinin çeşitli alanlarda gösterdiği çaba ve katkılar, Türk kültürünün dünya genelinde daha fazla tanınmasına ve anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır. Gelecekte, bu etkileşim ve iş birliklerin daha da artmasıyla Türk diasporası, küresel düzeyde daha güçlü ve etkili bir rol oynamaya devam edecektir.

 

KAYNAKÇA

BUDAK Emrah, TÜRK DİASPORASINA YÖNELİK DİJİTAL DİPLOMASİ: YURTDIŞI TÜRKLER VE AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI ÜZERİNE BİR İNCELEME

KOLBAŞI MUYAN Gizem, AK Parti Döneminde Türkiye’nin Diaspora Politikası: Uzak Mesafe Milliyetçiliği

ULUSOY Ergin, Diaspora Kavramı ve Türkiye’nin Diaspora Politikalarının Modern Teori Çerçevesinde Sosyo-Politik Bir Analizi

SİPAHİOĞLU Buket Ökten, Avrupa’da Türk Diasporası: Hollanda Örneği Üzerinden Türkiye’nin Diaspora Politikası

YALDIZ Fırat, DİASPORA KAVRAMI: TARİHÇE, GELİŞME VE TARTIŞMALAR, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2013 Bahar (18), 289-318

https://www.ytb.gov.tr/daireler/yurtdisi-vatandaslar/ (E.T 01.02.2024)

https://tika.gov.tr/kurumumuz/hakkimizda/ (E.T 01.02.2024)

https://www.yee.org.tr/tr/kurumsal/yunus-emre-enstitusu (E.T 01.02.2024)

https://www.tuicakademi.org/gocmen-haklarinin-edinilmesinde-diasporalarin-rolu-almanyada-turk-diasporasi-ornegi/#:~:text=Avrupa’daki%20T%C3%BCrk%20diasporas%C4%B1n%C4%B1n%20%70,olu%C5%9Fuyor%20(Destatis%2C%202022). ( E.T 01.02.2024)

https://dkp.blob.core.windows.net/dkp-dergi-flippage/2022AlmanyaTurkDiasporasiAtlasi.pdf (E.T 01.02.2024)

https://gocvakfi.org/turk-diasporasi-arastirmalari-merkezi-2/ (E.T 01.02.2024)

https://secim.hurriyet.com.tr/28-mayis-2023-secimleri/cumhurbaskanligi-yurtdisi-secim-sonuclari/ (E.T 01.02.2024)

https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_diasporas%C4%B1 (E.T 01.02.2024)

 

 

Please follow and like us:
The following two tabs change content below.

Emir Şahin

Emir Şahin, 2004 doğumlu , Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi İngilizce Ekonomi Bölümü öğrencisi. Türklük üzerine okur araştırır ve yazmaya başladı.