Türk’ün turnusolü mazlumun yanında zalimin karşısında durmak olan fıtratıdır. Tarih Türk’ün zalimin karşısında nasıl bir bozkurt gibi dikildiğini, mazluma ise şefkat elini uzatmaktan hiç çekinmediğini sayfalar dolusu yazar. Fakat dönem dönem bu özellik Türk’ü bir gaflet uykusuna yatırır, düşmanlarının küçüklüğünü gören Türk kendi gücünü onlara karşı kullanmaktan imtina eder. Bilir ki eğer Türk gücünü tamamıyla kullanırsa Türklük ateşi tüm dünyayı kasıp kavuracak, her şey Türk’ün terakkisiyle idare olunacaktır. Bu yolda diğer milletlerin acizliğini gören Türk kendisi de bir zalim olabilme ihtimalinden bile çekinir ve onun tebaasındaki diğer tüm milletlere kendi terakkileriyle idare olunmalarını lütfeder. İşte bu Türk’ün uykusunun başladığı andır.
Türk’ün uçsuz bucaksız tarihini bir kenara bırakıp en şanlı Türk devletlerinden Osmanlı’yı misal verelim: Bir zamanlar Türk, sevdası Turan’a kavuşmak için sabırsızdı. Hiçbir millet yoktur ki Türklük ateşinin tüm dünyayı kasıp kavurduğunu hatırlamasın. Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şen Türk, hala her milletin kâbusu oluyor; Fatih’in atının nal sesleri hala hepsini uykularından etmeye yetiyor. İtalya’da Attila’nın ayaklarına kapanan Papa gözlerinin önünden gitmiyor, Fransa Kralı’nın Kanuni Sultan Süleyman’a kendisini kurtarması için yazdığı mektup kulaklarından silinmiyor. O gün Papa’nın acizliğini görüp İtalya’yı yağmalamaktan vazgeçen Attila ile aciz Fransa kralının aman dileğine cevap veren Kanuni Sultan Süleyman Türklüğün emsalleridir. Bu iki büyük Türk hükümdarı bile kendisinden aman dileyene karşı zalim olmaktan çekinmişlerdir. Çünkü Türk’ün aklında mertlik vardır, cesareti yine dünyayı tertip etmesini sağlar. Acizliğinden acıyıp dokunmadığımız milletlerin ise sinsilikleri, içlerindeki boş intikam duygusu, türlü oyunlar ve kahpelikler Türk’ün lügatinde yoktur. Türk’ü mertlikle yenemeyeceğini anlayan milletler fıtratları gereği sinsiliğe soyunurlar. Bir zamanlar devletimizde özgürce yaşayabilmelerini lütfettiğimiz milletler günü geldi topraklarımızdan pay ister oldular. Türk’ün getirdiği medeniyetle insanca yaşayabilmeyi öğrenen Araplar ve Balkan milletleri günü geldi Türk’ün o topraklara nasıl geldiğini unutup isyan ettiler. Fransa, İtalya ve diğer Avrupa, kara tarihlerini unutup topraklarımıza göz diktiler. İşte tüm bu olaylar olurken uykuda Türk, “Osmanlıcılık” ninnileriyle uyumaya devam etti. Türklüğünü bir kenara bıraktı ve kendisine Osmanlı dedi; bu diğer milletleri bir arada tutmaya yeter sanıyordu, tıpkı şimdi gibi.
Bu manzarayla gözleri parlayan, ağızlarından akan salyalarla devletin etrafı saranlar “bir an artık “Türkiye öldü” dediler. Fakat Avrupalıların dediği gibi “ölüp ölüp ölmeyen” Türklük yine bir hamlede hakkını hainlerin elinden aldı. Türk ruhu uyandı ve dünyada emsali az görülen demir ve ateş gibi sert azmi ile mukadderatını kendi eline aldı. Bu ruh, ikinci defa Türklüğü ve Türkleri, Türklerin vatanını ve istikbalini kurtaran İttihat ve Terakki Cemiyeti idi.” (Seyfettin, 1993, s.54)
Bugün Türk yurdu yine milliyetçiliğimizi ayaklar altına alanlarla, Türk isminden korkup çareyi onu hiç andırmamakta bulanlarla ve bu düzende başıboş savrularak Türk düşmanlarının zehirli sözlerini kendilerine şiar edinmiş gaflet uykusundaki Türklerle(!) kaynamaktadır. Bir zamanlar “Osmanlı” adını kullanarak yüce Türk devletini parçalayanlar, bugün “Türkiyeli” adını kullanarak yurdumuzu aynı sinsi planla parçalamak istemektedirler. Damarındaki asil kanın farkında olan bir avuç Türk ise İttihat ve Terakki’nin Osmanlı Devleti’nde yaktığı ateşi tekrar alevlendirmeye çalışıyor. Biz Osmanlı değil, Türkiyeli değil; tarihi şanla, şerefle, kanla, yiğitlikle yazılmış yüce Türk milletiyiz. İşte biz bu bir avuç Türk’ten olmaktan iftihar ederiz. Uykuda olanlar artık rüyalarının bittiğini, uyutmak isteyenler de ninnilerinin yerini tekrar aman dileklerinin alacağını bilsinler. Misak-ı Zafer andı çoktan içildi!
KAYNAKÇA
Seyfettin, Ömer. Türklük Üzerine Yazılar. Ankara:Bilgi Yayınevi, 1993.
-Türkan Cihanoğlu
Zafere Doğru
Latest posts by Zafere Doğru (see all)
- Kadınlar Seçme ve Seçilme Hakkını Nasıl Kazandı? (Afet İnan) - 24 Şubat 2021
- Ağız Sütü veya Kolostrum - 10 Şubat 2021
- Bir Sosyalistin Gözünden Tiflis’te Ermenilerin Mezalimi - 29 Ocak 2021
- 2021 Yılında Misak-ı Zafer - 1 Ocak 2021
- “Türklerin Babası” (Soyadı Kanunu) - 17 Aralık 2020
2 thoughts on “BUGÜN NEDEN İTTİHAT VE TERAKKİ?”
Comments are closed.
Her şeyden önce TÜRKÜZ her şeyden sonra yine TÜRKÜZ önün için ölür ve öldürürüz.
Günümüz Türkiyesinde İttihatçı ruhunu nasıl canlandırabileceğiniz hakkındaki yorumlarınızı içeren bir yazıyı okumaktan da büyük mutluluk duyarız. Geçerli