Süt üretimi gerçekleştirilen bir işletmede, sürünün sürekliliğini sağlamak ve sonraki generasyonlarda verim düzeyini artırmak için, sürüden ayrılacak ineklerin yerine verim seviyeleri daha yüksek olan hayvanların konulması gereklidir. Sürüye dışarıdan hayvan almak, hem hastalık kontrolü bakımından hem de maddi olarak işletmeleri zorlamaktadır. Bu nedenle süt üretimi gerçekleştiren işletmeler, kendi sürülerini yaratmak zorundadır. Bu da buzağılatmak ile mümkün olacaktır. Bir buzağının işletmeye sağladığı kâr, yıllık süt üretimine eşdeğerdir.
Normal bir verime sahip olan ineğin her 12-15 ayda bir buzağı vermesi gerekir.
Buzağı bakımı her ne kadar süt işletmeleri için zorlu gözükse de kârlılık açısından çok büyük öneme sahiptir.
İnek, doğum yaptıktan sonra verdiği ilk süte ağız sütü veya kolostrum denilmektedir. Kolostrum, buzağının hayatta kalması için gerekli olan en önemli etmendir. İçeriğinde bulunan besin maddeleri yönünden normal süte göre daha zengindir. Rengi sarı ve kahverengiye yakındır. Ağız sütünün yapısında bulunan antikor ve İmmünoglobülinler sayesinde buzağının bağışıklık sistemi güçlendirilir. Kolostrum, normal süte göre iki kat daha fazla kuru madde, üç kat mineral madde içerir. A, E, B12 vitaminleri bakımından da normal sütten daha zengin durumdadır.
Kolostrum, bağışıklık sisteminin temeli olan İmmünoglobülinler açısından normal süte göre daha zengindir. Yeni doğmuş olan bir buzağı kolostrum alıncaya kadar hastalık yapıcı etmenlere karşı savunmasız durumdadır. Buzağının bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve hastalık etmenlerine karşı güçlü olabilmesi için kolostrumun önemi çok büyüktür. Ananın antikorları plasenta zarını aşıp yavruya doğrudan geçemezler. Buzağı doğduktan sonra verilmesi elzem olan kolostrum sayesinde bağışıklık kazanmaktadır.
Buzağı anasının yanından ayrılarak bakılacaksa, anasından sağılan ağız sütünün biberonla içirilmesi gereklidir. Yerli ırk ineklerin süt verimlerinin çok yüksek olmaması nedeniyle bu tip işletmelerin çoğu sütten kesime kadar buzağıların analarını emmelerine izin verirler. Fakat kültür ırkı ve kültür ırkı melezlerine sahip işletmeler, biberonla beslemeyi esas almalıdır. Buzağılar 4-6 hafta kadar süre boyunca süt ile beslenmelidir.
Böylece buzağının yeterli miktarda süt içmesi sağlanır ve buzağıların ayrı ayrı bölmelerde veya gruplar halinde tutulmaları sağlanarak bakım işlemlerinde de iş gücünden tasarruf edilir.
Sonuç olarak şunları söylemek gerekli; kolostrum veya ağız sütü, buzağı doğduktan sonra birkaç saat içinde verilerek buzağının hayatta kalması sağlanır.
Zafere Doğru
Latest posts by Zafere Doğru (see all)
- Kadınlar Seçme ve Seçilme Hakkını Nasıl Kazandı? (Afet İnan) - 24 Şubat 2021
- Ağız Sütü veya Kolostrum - 10 Şubat 2021
- Bir Sosyalistin Gözünden Tiflis’te Ermenilerin Mezalimi - 29 Ocak 2021
- 2021 Yılında Misak-ı Zafer - 1 Ocak 2021
- “Türklerin Babası” (Soyadı Kanunu) - 17 Aralık 2020