Bozkırın Şairi – Mağcan Cumabay

Mağcan Cumabay 25 Haziran 1893’te şimdiki ismiyle Mağcan Cumabay İlçesine bağlı Sasikköl’de dünyaya gelmiştir. Doğduğu köyde ilköğrenimini tamamladıktan sonra Kızılyar’daki Ceditçi medreseye başlamıştır.
Genç yaşta Abay Kunanbayulı’nın eserleriyle tanışmış, bu eserleri okudukça heyecanı artmış ve edebi kişiliği şekillenmeye başlamıştır. İlk eserlerini Kunanbayulı’ya ithafen yazdığı ‘’Ünlü Ozan’’ ve Sözü Altın Hâkim Abay’a’’ isimli şiirler oluşturmuştur. 1910-1913 yılları arasında eğitim hayatına Ufa’daki Aliye(Galiye) medresesinde devam eden Cumabay burada tanıştığı Alimcan İbrahimov’un desteğiyle ‘’Şolpan’’ isimli ilk kitabını bastırmıştır.

1913-1916 yıllarında Omsk öğretmen okulunda eğitimine devam etmiş. Bu yıllarda Kazak halkının eğitim işleriyle uğraşan ‘’Birlik Hareketine’’ katılmıştır. 1917 yılında Kazakların özerk hükümet kurma çalışmalarına öncülük edenlerden olmuş böylece edebi hayatının yanında siyasi hayatında da milli kimliğini savunmaya başlamıştır.
1929 yılında ‘’Alka’’ ismi verilen Sovyetler karşıtı bir teşkilat kurmak suçundan tutuklanıp on yıl sürgün cezasına çarptırılmıştır. 1936 yılında Ünlü Rus yazar Maksim Gorki’nin çabaları sonucu serbest bırakılmıştır. Öğretmenlik yaparken siyasi bağlantıları gerekçesiyle işine son verilmiştir. Çok geçmeden Pantürkizm ve halk düşmanlığı suçuyla yargılanıp Stalin’in büyük terör politikası ile uygulanan aydın katliamında 19 Mart 19388 günü idam edilmiştir.
Yönetim uzun süre isminin anılmasını dahi yasaklamıştır.  1960 yılında verilen bir kararla aklanan Cumabay’ın eserleri tekrar basılmaya başlamıştır. Kazakistan’ın bağımsızlık kazanmasıyla beraber ismi Kuzey Kazakistan’da bir ilçeye verilmiştir.

Türkiye’de milli mücadele sürerken yazdığı Alıstağı Bavrıma (Uzaktaki Kardeşime)şiiri onun Türkiye’de tanınmasını sağlamıştır. Şiirlerinde milli duygulara millet olmak bilincine ağırlık veren Cumabay Oral Tavı(Ural Dağı) isimli şiirinde milletimizin çektiği acıalrı dile getirmiş, şanlı günlerimize özlem duyduğunu belirtmiştir.

Oral Tavı şiirinden bir kısma aşağıda yer verilmiştir.
Oral Tavı(Kazak Türkçesiyle)
Tаlаsqаn аspаnmenen kökpeñbek tаs,
Qаrаsаñ töbesine аynаlаr bаs.
Jаsаğаn meyirimi keñ qаdir təñiri,
Şığаrğаn sоl tаwınаn аltın, аlmаs.
Jip-jiyi, şıtırmаndı türli аğаş,
Turğаnı munаrlаnıp ösip jаlğаs,
Qаrаğаy, şırşа-bаtır bir qаlıptа:
Şilde, jаz, qısın, küzin esine аlmаs!
İşinde аyuw, qаsqır, türli аñ tоlğаn,
Аdаmzаt bаtıp jаlğız аyaq sаlmаs.
Bir künde seniñ iyeñ Türik edi,
Оrın ğıp köşip-qоnıp jürip edi.
Qоrıqpаytın tаwdаn, tаstаn bаtır Türik
Qоynıñа jаyımenen kirip edi…
Er Türik eñ dаlаñа körik edi,

Ural Dağı(Türkiye Türkçesiyle)
Gök yüzü ile dalaşan açık mavi taş..
Tepesine baksan, başın döner.
Yaratan, merhameti çok kadir Tanrı,
O dağından altın ve elmas çıkarmış.
Çok sık ve birbirine karışmış çeşit çeşit ağacın
İç içe büyüyüp sislenip durması…
Çam ağacı ve çırça batır bir kalıptadır;
Çildeyi, yazı, kışı ve güzü düşünmez.
İçinde ayı, kurt, ve çeşitli yabani hayvanlar vardır.
İnsanoğlu yalnız içine girip ayak atmaz.
Bir zamanlar senin sahibin Türk idi.
Mekan edip, göçüp-konup yürümüştü.
Dağdan ve taştan korkmayan bahadır Türk,
Koynuna yayı ile girmişti.
Yiğit Türk, geniş bozkırda güzellik idi.

Faydalanılan kaynaklar:
Mağjan Jumabayev, Köp Tomdık Şığarmalar Jinağı, Almatı 2008
https://islamansiklopedisi.org.tr/cumabayev-magcan
Altay’daki Yüreğim Mağcan Cumabay-Feyzullah Budak|MANAS YAYINCILIK,Elazığ 2006

Please follow and like us:
The following two tabs change content below.

Ömer Faruk Şahin

Latest posts by Ömer Faruk Şahin (see all)