Gece, tam yere iner.
Çaydanlık, nefes nefese homurdanır,
Memleketin ciğerine katranlar çekilir,
Sokak lambası büker boynunu,
Işığın etrafına nefesler toplanır,
Sıratta çelme takacak âhı çeker milletim.
Gece, tam yere iner.
Şairin kollarını sıvar kabiliyet,
Mahcubiyet ve telveyle yüz yıkanır,
Kalemlerde nal sesleri belirir,
Zafer ahenkli şimşekler çakar,
Çek yüreğini kınından,
Odamın tavanından Tuna akar.
Türkiye, anamın seher vakti duası
Biz, her gece atlas dokur,
Gözü yaşlı, başı yaşmaklı,
Yufka kokulu dualarla,
Bıçak bileriz sırtındaki kambura
Aşkla, şiirle, öyküyle, kanla,
Nakşederiz seni en yüksek yamaçlara.
Alın teri, bereket yağmuru işçi ile biz;
Her gece sarı elmalar toplarız
Kargı kamışları sularız
Çekiçler yaparız, Nuh’un emri ile.
Hızır ile âlemler gezeriz, sancını kırklarız.
Tanışıktır konar-göçer ruhumuz âlemlerle
Sırtı kutup yıldızına dayalı, kubbesi göğe
Ağlayan göze örtü otağlarda
Dert yanarız, korluklar tutuşur
Taşa işlenen öğütlere, keder değdiririz
Kadere döner, kertik atarız
Alnımızdaki isyan çetelesine.
Türkiye! Bezendik, bengi yurt iyeni
Bukağılar taktık çakalların ayağına
Kundağı ordu marşlarıyla sardık
Kardık toprağı, kefen iştahıyla
Doğacağız, yaşayacağız, öleceğiz Türkiye!
Gök kubbeni delik deşik etme
Kalk! Vakit yakmak vaktidir demirleri,
Çek! Gözüne kara çalmış setleri.