AHISKA TÜRKLERİ
İşimizde , Aşkımızda Türk Dünyası. İlk olarak” Ahıska” kelimesinin kökeni ile ilgili olara baktığımızda Dede Korkut hikayelerinde Ak-Sıka kelimesiyle tanımlanır ve Ak-Kale anlamına gelmektedir. Akhıska, Akhır-Kıska,Ak-Sıka isimlerini yaptığı köken tanımlamalarında ise betimlemek için Evliya Çelebi kullanmıştır.
Ahıska‘nın Jeostratejik Açıdan Önemi: Ahıska toprakları; Kafkasya, Karadeniz ve Anadolu’yu birbirine bağlayan stratejik bir mevki olup, Kafkasya‘ya Anadolu tarafından ulaşabilmenin kilit noktasıydı. Ahıska Bölgesi toplam yüzölçümü 6260 kilometre karedir. Ahıska’nın kuzeyinde ve doğusunda Gürcistan, güneyinde Ermenistan, güneybatısında Türkiye, batısında Gürcistan’a bağlı Acaristan Özerk Cumhuriyeti yer almaktadır. Bölge Ahıska, Adigün, Aspinza, Ahıkelek ve Bogdanovka yerleşim birimlerinden ve bu yerleşim birimlerine bağlı 200 den fazla köyden oluşmaktadır.
AHISKA TARİHİ
Her ne kadar Ahıska Ahıska Türkleri’nin siyasi açıdan bilinmesi yakın döneme rastlasa da Ahıska Bölgesi’nin tarihi geçmişi milattan önceye dayanmaktadır. 1068’de Ahıska ve çevresi Sultan Alparslan tarafından fethedilerek Selçuklu Devletine katılmış, zaman zaman Akkoyun ,Karakoyun ve Safevi devletlerinin nüfuzu altına girmiştir. Ahıska bölgesi 1267’ den itibaren Atabeklerin yönetiminde yaşamıştır. XII. asırdan itibaren kuzeyden gelen Kıpçak Türklerinin buraları yurt edindiği bilinmektedir. Kıpçaklar bir ara aynı dili paylaştıkları Gürcistan’ın devlet ve ordu yönetiminde etkili olmuşlar. Ahıska III. Murat döneminde 1578’ de Osmanlı Devletinin hâkimiyeti altına girmiştir. Ahıska 1578 den başlayarak 1828 yılına kadar Osmanlı devletinin hâkimiyetinde 250 yıl ömür sürmüş bir Osmanlı vilayetiydi. Ahıska , yaşadığı ve yaşattığı kültürüyle Ardahan, Artvin ve Kars gibi Anadolu’nun Osmanlı idaresi altında olan bir şehirdi. 1828 yılında Rusların eline geçen bu şehir, Rus, Gürcü ve Ermeni İttifakı, Hristiyan zulmü sebebiyle Anadolu’ya doğru başlayan göçlerle bölge nüfusunda azalma olmuştur. Buna rağmen , eski bir Türklük bölgesi ve tarihi mirasa sahip olan Ahıska , Türk kimliğini kaybetmemiştir.
Osmanlı devleti önemli geleneksel ticaret yollarına hâkimdi ve Rusya’nın genişleme yolunun üzerinde bulunmaktaydı. Bu sebeple Rusya güneye inme sıcak denizlere inme ve yayılmacı politikası uyguluyordu. Rusya için Kafkasya diğer sömürgelerden daha önemliydi. 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesiyle Türk kuvvetleri Ahıska’dan çıkmak zorunda kaldı. Ömer Faik Numanzade, Mondros Mütarekesi Kararları gereğince geri çekilecek olan Türk ordusunun Ahıska’dan çıkmaması dileği ile 3. Fırka Kumandanı Halit Paşaya müracaat etti. Fakat bu çabalar sonuç vermedi.
5 Aralık 1918’de de Ahıska ve çevresi, Gürcistan hükümet kuvvetleri tarafından işgal edildi. Sovyet döneminde Türkistan’ın Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan Cumhuriyetlerine sürgün edilen Ahıska Türkleri, sonunda dördüncü ülke olan Amerika’ya göçmen olarak götürüldüler. Amerika’ya göçmen olarak girişi yapılan tahminen 12.500 Ahıska Türkü, 20 eyalette 60 farklı şehre 100 ve 200’lük aileler şeklinde yerleştirilmişlerdir.
Ahıska Türkleri sıklıkla göç etmek zorunda kalan bir toplum olmakla birlikte üç sürgün yaşamıştır: 1944 Ahıska/Gürcistan, 1989 Fergana/Özbekistan ve 2004 Krasnodar/Rusya. En büyük sürgün 1944 yılında Ana vatanları olan Ahıska’dan Orta Asya’ya sürülmeleriydi. Bu olay halkın tarihine 1989 yılında yapılmış Fargana Katliamı olarak geçti. Burada yerli halk tarafından zülüm ederek katledilen halk Rusya’nın Krosnadar Kray şehrine götürüldü. Bu iki sürgünün acısını ve kaybını unutamayan halk Ruslar tarafından bir türlü huzura kavuşamadı. Oturma ve vatandaşlık izni alamayan halk geçimsizlik yüzünden kendilerine başka yollar aramaya başladı. Fergana olaylarının nedeni pek çok kez araştırılmış fakat somut nedenle gösterilmemiştir. Fergana olaylarının olası nedenleri olarak şunlar gösterilebilir: Ahıska Türklerinin mücadelesi zirveye ulaşmış, Moskova ve Tiflis Hükümetlerini zor duruma sokmuş ve derhal problemi çözme zorunluluğu hissetmeleridir.
Fergana olaylarını hazırlayan zemin ise Sovyetleri içinden parçalayan ekonomik, siyasi ve kültürel kriz had safhada olmasıdır. Böl yönet politikasına hız verilmiştir. Amaç halkların dikkatini bağımsızlık Hareketlerinden , milli kurtuluş mücadelesinden vazgeçirmektir. Bir zamanlar kimlikleri bile belli olmayan Ahıska Türkleri Amerika’ya götürüldükten sonra ilgi odağı olmaya başlamıştır. 70 sene zulümlere maruz kalan bu halk dünya sosyal medyasının dikkatini çekmemiş, fakat Amerika Ahıska Türklerini Amerika’ya kabul ettikten sonra Ahıska Türkleri Dünya Medyasında büyük başlıklarla anılmaya başlamıştır.
Ahıska bölgesi Osmanlı döneminde Kuzeydoğu Anadolu’nun ayrılmaz bir parçasıydı. Senelerce Osmanlı devletiyle sınırları içinde yaşayan Ahıska Türkleri, Osmanlı Devleti dağıldıktan sonra Sovyetler birligine katıldı. Gürcistan sınırları içerisinde kalan Ahıska Türkleri, Ruslar tarafından işkence ve siyasi baskılara maruz kaldılar. Bugün Ahıska Türkleri Rusya, Ukrayna, ABD, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan’a kadar geniş bir coğrafyaya dağılmışlardır.
Ahıska Kültürü
1944 yılının 14 Kasım günü Ahıska Türkleri yük vagonlarına bindirilerek, Orta Asya’n.n Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan bölgelerine sürülüp. 70 yıl içinde 3 defa sürgün yaşayan Ahıska Türkleri kültüründen, inançlarından hiç vazgeçmedi. Çoğunlukla aile çocuğun cinsiyetini öğrenmek için halk inançlarına başvurulur ve halk inançlarına göre test yapılmaktadır ve bu hala günümüzde de uygulanmaktadır. Cinsiyet testi hamile gelinin omzuna dokunduğun zaman gelin sağından dönerek bakar ise kız olacağına inanılır. Ailede çocuğun kız veya erkek olacağı iddiaları doğum gününe kadar devam eder, tahminler yapılır.
Eskiden hastaneler yaygın olmadığı için, doğumlar genelde evde köy ebeleri tarafından yapılmaktaydı. Ahıska Türklerinde ad koyma geleneği genelde ailenin aksakalları veya anne, babası tarafından koyulmaktadır. Bazı istisna durumlarda büyüklerin izniyle ailenin diğer mensuplarına da izin verilmektedir. Ahıska Türklerinde bir töre ve gelenek olarak çocuğa kırkı çıkmadan isim verilmesi gerekmektedir. Çocuk emekleme yaşına gelene kadar genelde kundaklanır. Emeklemeye başlayan çocuğa daha rahat hareket edebilmesi için pantolon giydirilir. Çocuğa beşiği gelinin annesi getirir. Bu beşik getirme âdeti bazı Türk topluluklarında olduğu gibi Ahıska Türklerinde de “Beşik Toyu” olarak adlandırılır. Beşik getirme âdeti çocuğun kırkı çıktıktan sonra bir gün belirlenerek yapılır.
Ahıska Türklerinin düğün adetleri çok eskilere dayanır. Ahıskalılar düğüne bir hafta önce hazırlanmaya başlar. Eskiden davulcu ve zurnacı at arabasına binerek köyleri dolaşarak herkesi düğüne davet edermiş. Şimdi ise davetiyeler dağıtılır akrabalar, konu-komşu düğüne davet edilir. Bütün halkların kendilerine özel düğün adetleri olduğu gibi Ahıskalılarında kendilerine has düğün adetleri vardır. Dünya ne kadar sosyalleşip, modernleşse de Ahıskalılar eski adetlerini, kültürünü öz ve değişmez görerek korumaya çalışmışlardır.
Ahıska Türkleri İslamiyet’ten önce Şamanizm inancını benimsemiş bir Türk toplumu olmuştur. İslamiyet’i kabul ettikten sora İslamiyet’in şartlarını uygulamışlar, yerine getirmişlerdir. Ahıska Türkleri günlük ve özel günlerde giydikleri giysilere önem vermektedir. Giyim şeklini bölümlere ayıracak olursak erkek, kadın, bekâr erkek, bekâr kız ve çocuk olarak ayırabiliriz. Ahıska Türklerinin giyim kültürüne bakacak olursak, bu giyim seklinden kızların evli ve bekâr oldukları belirlenebilir. Bunun kolayca beli olmasının en büyük sebebi kadınların ve kızların yaşına uygun giysiler giymesidir. Ahıska Türklerinin giyindikleri giyim Azerbaycan Türklerinin giyimlerine çok benziyor. Kadınlar çeşitli desenlerle süsletilmiş al donla gök renkli önlük giyer, gümüş bel bağı bağlarlar.
Ahıska Türklerindeki, ay isimleriyle bu günkü Kuzeydoğu–Anadolu bölgesinde yasayan eski ay isimleri, Selçuklardan önce Osmanlı devletinin yıkılmasına kadar, birlikte yasayan ve aynı kültürü paylasan Ahıska Türklerindeki eski ay adlarıyla aynıdır. Ahıska Türkleri kendi Milli Mutfak Kültürünü unutmamış ve günümüze kadar yaşatarak taşımıştır. Milli Mutfağın öyle özel yemekleri vardır ki, bu yemekler hem yapılması bakımından hem de yenilmesi bakımından çok özen gösterilmesi gerekir. Ahıska kültürü birçok bakımdan Kafkas ve Türkleri yansıtmaktadır.
En popüler içecekleri çay, ayran ,şerbettir. Ahıskalıların en sevdiği süt ürünleri peynir yoğurt ve kaymaktır. Ahıskalılar, örf adet geleneksel dans ve şarkılarını ibadetlerini ve dualarını iyi bilip uygularlar. Düğün ve sünnet düğünlerinde Ahıska Türk aileleri bir araya gelmektedir. Düğünlerin ayrıntılı gelenek ve aşamaları vardır. Ahıska Türkleri özel zamanları bayramları kutlamakta ve yaşamaktadırlar. Ahıska Türkleri aralarındaki insan ilişkilerine önem verirler. Akraba, dost arkadaş, komşu bağları çok güçlüdür ve çok önemserler. Son zamanlarda Ahıska Türkleri arasında farklı etnik gruplarla yapılan evliliklerin sayısı artmıştır. Ahıskalılar arasında bir zaman cinsiyet eşitsizliği görülürdü. Kızların pek çoğu okula gönderilmezdi. Fakat ilerleyen zamanlarda bu eşitsizlik kalkmıştır.
KAYNAKÇALAR:
-Havva ULUDAĞ, İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI KAZAKİSTAN’DA YAŞAYAN AHISKA TÜRKLERİ’NİN FOLKLORUNUN İNCELENMESİ
-Ali MİRDAS, HARP AKADEMİLERİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ CAVAHETİ BÖLGESİ VE AHISKA TÜRKLERİ
-Rasim MAMMADOV, Ardahan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyat. Anabilim Dal. SÜRGÜNDE YASAYAN AHISKA TÜRKLERININFOLKLOR VE ETNOGRAFYASI
-Nilüfer DAVRISHOVA, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Sovyetler Birligi’nin Sürgün Politikas. ve Ahıska Türkleri Sürgünü
–Fadime TOSİK DİNÇ, FIRAT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANA BİLİM DALI AHISKA TÜRKLERGİ 1800-1921) DOKTORA TEZİ
-Firiddin BAYRAMOV, İstanbul ÜniversitesiSosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi AHISKA TÜRKLERININ ANAYURDA DÖNÜS MÜCADELESI VE FERGANA OLAYLARININ TÜRK MEDYASINA YANSIMASI
Bengisu Ünal
Latest posts by Bengisu Ünal (see all)
- VATANLARI ÇALINANLAR: AHISKA TÜRKLERİ - 18 Aralık 2023
- TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞU VE 100. YILINDAKİ DURUMU - 1 Kasım 2023
- KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ - 3 Mayıs 2023
- HİLAL-İ AHMER - 13 Nisan 2023
- ZİYA GÖKALP VE KADINA BAKIŞI - 3 Aralık 2022