Azerbaycan’ın büyük şairi Resul Rıza’nın oğlu -kendisi de bir yazar olan- Anar Resuloğlu şöyle demişti: “Türkiye’de Nazım daha çok komünizmin, solculuğun simgesi gibi algılanır. Azerbaycan’da ise Türkçülüğün simgesi gibi…”

Nazım’ın Türk demesi onu Azerbaycan Türklerinin gözünde Türkçü görmeye yetiyordu. Komünist rejim böylesine baskıcıydı.

Fakat Nazım ilk gençlik yıllarında hakiki bir Türkçü gibi şiirler de yazıyordu. Onlardan birisini dikkatlerinize sunuyorum.

Nazım Hikmet’in 19 yaşındayken yazdığı ve İstanbul’un Fethi’ni anlatan bu şiirin başlığı “Sekiz Yüz Elli Yedi”. 14’lü hece ölçüsüyle yazılmış.

Başlıkta geçen 857, hicrî takvimde İstanbul’un fethedildiği tarihe karşılık gelmektedir.

Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümünde, pek bilinmeyen bu şiirini hep beraber okuyalım:

Sekiz Yüz Elli Yedi

İslam’ın beklediği en şerefli gündür bu
Rum Konstantiniyye’si oldu Türk İstanbul’u

Cihana karşı koyan bir ordunun sahibi
Türk’ün genç padişahı, bir gök yarılır gibi

Girdi Eğrikapı’dan kır atının üstünde
Fethetti İstanbul’u sekiz hafta üç günde

O ne mutlu, mübarek bir kuluymuş Allah’ın!
Belde-i Tayyibe’yi fetheden padişahın,

Hak yerine getirdi en büyük niyazını
Kıldı Ayasofya’da ikindi namazını!

İşte o günden beri Türkün malı İstanbul,
Başkasının olursa, yıkılmalı İstanbul!

Ocak 1921

Please follow and like us:
The following two tabs change content below.

Fırat Kazganoğlu

Meçhul bir zamanda doğdu. Muammaya müptela. Türkçü. Yazar.