Hudud çatılarının sarkıtlarını izledik, anamı aradık
Yüzü sanki vatandır, onlar için eksik nefes aldık
Tek sefer ölmek yoktu anladık, iman ettim ağladık
Dilimizde hep bey kızının yüzü, sevda türküsü vardı
Aklımızdan ciğerimize Avşar Elleri’nden memleketi doladık
Biz hep Türkiye’yi konuşuruz

Çipil gözlü bir çocuk, ayağı aksak bir ihtiyar
Değil ki bu memleket!
Namussuzların bir karış toprak dediği
Neymiş öyle!
Elbiseleri eskidiğinde, şarkıları sustuğunda
Titrek fikirleri kürsüden bağıramadıklarında
Elimizde sancağın kılıçtan keskin direkleri
Kim ne yönden korkuyorsa, oradan geleceğiz
Biz hep Türkiye’yi konuşuruz

Tabuta sığmamışız bayrağa taşmışız
Kupürde birkaç kelimeyi reva görmüşler
Kanalları var, yüzlerce boyalısı, Allahsızı
Biz Çobanoğlu’nun kirişleri tuttuk dediği
Ne aklımızda yar kalıyor ne babamızın öksürüğü
Tarihin her yerinde ismimiz var
Yağmurlu gece kırk kişi oluruz ölmeyiz
Aman kimsenin uykusunu bölmesin sela!
Atamız öğretmiş bir kez olsun eğilmeyiz
Yürüyüşümüz sarp kayalıkta bile hep diktir
Tokat’ta eğridir, İstanbul’da gecekondu, Şırnak’ta kerpiç, meclis sırası bilmeyiz
Olsun!
Biz hep Türkiye’yi konuşuruz

Babamızın sakallarında tütün sarısıyız
Bize gelince kardeşlerimizin dili dua
Bayrağa bakınca bin kere diriden diriyiz
Mohaç, Tuna, komitacı peşinde bir cigara
Okullarda Eren, Fırat
Mevzilerde Alperen, Duabey
Tarihte Alparslan, Kürşad
İnce bir urgandır, hafiftir
“Altıncı ayda gördüğüm kızım üç yaşında!”
Allah şahit
Biz yine hep Türkiye’yi konuşuruz

“Varsıl değil, bey değil; çavuş, sadece çavuş” /Süleyman Çobanoğlu

Please follow and like us:
The following two tabs change content below.

Alperen Alparslan Gözen

Latest posts by Alperen Alparslan Gözen (see all)