“Üniversitede kavga!: 1 öğrenci öldü.” Böyle geçmişti çoğu haber kanalı şehit Hasan Şimşek’in pkk mensubu teröristlerce katlini. Alelade bir kavga çıkmış, gençlerden birisi diğerine biraz sert vurmuştu da, yere düşen Hasan Şimşek de başını taşa vurup vefat etmişti sanki! Ufak bir kaza gibi. Kaza doğru fakat bu ufak bir kaza değildi. Türk Devleti’nin içinde bulunduğu depremde, tepeden inen basiretsiz siyasetçilerin sebep olduğu bir kazaydı.

Rahmetli Hasan Şimşek, 1989 yılında Kütahya’nın Altıntaş ilçesinin Sevindik köyünde dünyaya gelmiştir. 2009 Yılında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Büro Yönetimi bölümünde üniversite eğitimine başlamıştır. Maalesef Hasan Şimşek, Dumlupınar Üniversitesinden mezun olamamıştır. Kütahya’da bulunan Dumlupınar Üniversitesinde gerilimin artması, üniversitede pkk sempatizanları ve terör örgütü üyelerin üniversitedeki varlığına müsaade edilmesiyle başlamıştır. Devlet, eğitim kurumlarını anarşiye sürükleyen bu teröristlere göz yummuş, bu çürük insan müsveddelerinden çözüm beklemiştir.

2010 kasımında Dumlupınar Üniversitesi teröristler ile Türk milliyetçileri arasında çeşitli çatışmalara sahne olmuş, bu çatışmalar Ülkü Ocaklı Hasan Şimşek’in şehit edilmesiyle zirveye ulaşmıştır. Hasan Şimşek’in katili, kendisiyle aynı sınıfta okuduğu iddia edilen sözde öğrenci Mehmet Tuğruldur. Hasan Şimşek’i 4 defa bıçaklamış, bu darbelerden bir tanesi Hasan Şimşek’in kalbine isabet etmiştir. Bunun üzerine ambulans olay yerine gelmiş, sağlık çalışanlarının çabaları maalesef Hasan Şimşek’i kurtarmaya yetmemiştir. Mehmet Tuğrul ise 2017 yılında sonuçlanan mahkeme sonucu ait olduğu yere, cezaevine girmiştir. Terör örgütü üyeliği suçundan hüküm giymiş, 12 yıl civarı hapis cezasına çarptırılmıştır.

Bugün bazı yerli ve milli odaklar biz Türk Milliyetçilerinin yaşanılanları unutmasını, şehitlerimizi sadece ölüm yıldönümünde hatırlamamızı beklemektedir. Çözüm süreci denildiğinde konudan konuya sekmekte, hiçbir şey olmamış gibi davranmaktadır. Biz Türk Milliyetçileri bugün sussak bile yarın tarih gerçekleri gelecek nesillere belletecektir. Şehit Hasan Şimşek’in hayatını yazmamın sebebi tarihe not düşmektir. Hasan Şimşek’in hayatı hakkında maalesef internet ortamında doğru düzgün kaynak yoktur. Kendim adına Hasan Şimşek’e karşı en büyük borcumu ödediğime, kendisinin internette dağınık şekilde duran bilgilerini derleyerek üzerime düşen görevi yerine getirdiğim inancındayım. Mehmet Tuğrul’un dik başla gezmesine müsaade etmeyecek, Hasan Şimşek’in adının unutulmasına müsaade etmeyeceğiz. Hatırlayacağız. Türk Milliyetçileri olarak 3 Mayıs 1944’ten beri neler çektiğimizi hatırlayacağız.

Türkiye’de Türk olduğu, Türk milletini sevdiği için bölücü-faşist teröristlerce haince katledilen Ülkücü Şehit Hasan Şimşek’i rahmet ve saygıyla anıyorum. Bugün Türkiye’de Türk milliyetçisi olmak moda olabildiyse bu şehitlerimizin ödediği bedeller sayesindedir. Ruhlarına rahmet dilerim. Yazıma son söz maiyetinde Hasan Şimşek’in babası Mehmet Şimşek’in şehit kabri başında yaptığı konuşmadan kısa bir parçayı ekliyorum.

“20 yıl emek verdiğimiz evladımı kaybettim. Kimse bu ülkede ayrımcılık yapmasın. Türk-Kürt ayrımcılığı yapılmasın. Bu ülkede herkes eşit şartlarda yaşıyor ve yaşamak zorundayız. Oğlumun mekanı cennet olsun. Vatan sağolsun.”

 

Bayram Köroğlu

Please follow and like us:
The following two tabs change content below.