İnsanoğlu doğası gereği üstünlük kurmak ve kurduğu üstünlüğünü devam ettirmek çabasında yıllarını geçirir. Bu üstünlüğü kurmak ve devamlılığını sağlamak için de üstünlük kurmak istediği alanda kendi geliştirmeli ve güçlendirmelidir. Bu alan üzerinden konuşmak, alan ile ilgili bir sorun için çözüm yolları bulmak ise meziyetlerin en büyüklerinden biridir. Bizler de bu meziyetlere sahip insanlara değer veririz. Bizim karşı çıktığımız noktada bu konuyla ilişkilendirilebilir.

Günümüzde özellikle iletişimin ve bilgi alışverişinin bu kadar geliştiği bir dönemde toplumu ilgilendiren bir olayı hemen öğrenme olanağına sahibiz hatta olay hakkında konuşmak için ise sadece İnternet paketimizin olması yeterli.

Konuştuklarımız, yazdıklarımız anında milyonların görebileceği platformlara ulaşıyor. Takipçilerimiz ve hatta onların takipçileri düşüncelerimizi öğreniyor, konu hakkındaki yorumumuzun ne olduğunu görüyor.

Sosyal medyada (bizlerden daha fazla) bir kitleye hitap etme kabiliyetine sahip, feryatlarda bulunanları rahmetli Mehmet Akif’ten esinlenerek baykuş olarak adlandırıyorum. Evlerini tünek, klavyelerini gaga olarak kullanan feryat etmekten asla vazgeçmeyen baykuşlar sözlerimiz sizlere.

Öncelikle şunu söylemek isterim eğer “vatanın feryat ile kurtulması me’mul ise daha çok haykırın” ama olmayacağının farkında olduğunuz için dinleyin.

Çok büyük bir nimete sahipsiniz çok fazla kişiye hitap etmenin en kolay olduğu yerde iyi bir konumdasınız. Sorunların farkındasınız ama bu sorunları duyurmayı da prim amacı ile yapmaktasınız. Konu hakkındaki düşüncelerinizi saatlerce videolarda anlatmak, onlarca tivitli akışlar yazmak sorunun farkında olmayanların yararına, onları uyandırmak açısından etkili ama ya sorunun farkında olanlar ?

Kitlesel bir mücadelede bulunmamak, sorunun çözümü için elimizden geleni yapmıyor olmak aslında en büyük sorun değil mi?

Bu ülkede artık eylemlerin, yürüyüşlerin sadece bölücüler ve örgütçüler tarafından yapıldığının farkındayız değil mi? Ki yaptıkları eylemlerin nedenleri vatanın zararına olan konular. Milli bayram ve anma günlerinden bahsetmiyorum.

Bizlerin zararına olan olaylara karşı koymak için bir hareket oluşturmaktan neden korkarsınız? Korkunuz halkı kin ve nefrete sürüklemek mi yoksa ben etkileşimime bakar, izlenilen videodan kazandığım gelirime bakarım düşüncesinde misiniz?

Bunu neden sosyal medya baykuşları üzerinden anlatarak yazıyorsun diyenler olacaktır. Maalesef hareket kabiliyetine sahip yaş grubu artık kendisine bir sosyal medya baykuşu seçip onun söylediklerinin tamamen doğru dışındakilerin tamamen yanlış olduğu düşüncesinde. Araştırma ve öz öğrenmeden uzak grubu eline alan baykuşlar ise feryatlarını daha artırmak, kendi sesini bastırmak isteyenlerin ise üzerine bu grubu göndererek linç politikası gütmektedir.

Buraya kadar “ee zaten bunları biliyoruz” diyenler aslında bilmekle yetindiğimiz için bu yazıyı yazıyorum. O baykuşlar gözünüzde canlandı değil mi? Şimdi şunu söyleyin bana feryat etmek dışında ortaya koydukları somut çözümler neler?

Sizleri bunları düşündürtmeye sevk etmiş olmak ve baykuşları tanıtmak ve ihtar etmek bu yazının amacıydı, “çözüm ne? ” diye soran arkadaşlar ise Misak-i Zafer’ i takipte kalmaya ve arkadaşlarını davet etmeye devam etsin gelecek yazımda bunu yazacağım.

Yazımda alıntıda bulunduğum Mehmet Akif ERSOY’ un  ruhu şad, yazının bitişi de onun şiirinden bir kesit ile olsun. Evde ve sağlıkla kalın.

 

Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş…

Sesler de: “Vatan tehlikedeymiş… Batıyormuş!”

Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,

Tek kol da, “Yapışsam..” demiyor bir tarafından!

Sahipsiz olan memleketin batması haktır;

Sen sâhip olursan bu vatan batmıyacaktır.

Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…

Uğraş ki: Telâfi edecek bunca zarar var

Please follow and like us:
The following two tabs change content below.

Basri Komser

Latest posts by Basri Komser (see all)