EZELDEN BERİ YOLUM II
EZELDEN BERİ YOLUM II Yürü Yavuz Sultanım, Mısır bizi bekler, Sasaniye karşı güç bilesin bilekler.
EZELDEN BERİ YOLUM II Yürü Yavuz Sultanım, Mısır bizi bekler, Sasaniye karşı güç bilesin bilekler.
İşten geldim. Saat şu an 01:43.. Bedenim “Git uyu artık be adam!” diyor fakat zihnim
EZELDEN BERİ YOLUM I Ötüken Ovasından çıktım muzaffer yola, Yürüdü ordularım bir baştan bir başa.
-Karşında yüz ordu binleri bulsun Ne çıkar sen Hakkın ordususun- Başını ezeceksin kimin eli kalktıysa
” Erkek kadına dedi ki: -Seni seviyorum, ama nasıl? avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi
Kaygısız, genç, asabi ve saygısızdı. Umarsızca uyuyordu. Telefonuna gelen bir mesajla uyandı. Genelde böyle olurdu.
Nice sultanları tahttan indirmiş; bir ayrılık, bir yoksuzluk, bir de ölüm… Ben hayatımda hiç taht nedir
Hani bir yerlerde birileri demiş ya, “Herkesin özleyip düşlerini kurduğu bir şehir vardır…”, benim hiç
Tepesi olmayan sisli bir şehrin olabilecek en iyi yerinde oturuyordu adam. Sakin ve saygılıydı. Konuşmaktan
Tabiatı koyu sarıya boyayan bir akşamüstü… Küçük avuçlarında tuttuğu mor bir menekşe saksısı vardı. Sarı
Uzunca bir gecikmişliğin ardından yazıyorum bu yazıyı. Gecikmesinin nedeni, ne bir tembellik ne de bir
Toplumlar zaman zaman bünyelerinde şiddetli sarsıntılar ve değişimler geçirirler. Bu sarsıntıların iç ve dış faktörleri
2016 yılında Ankara’ya üniversite okumak için gelmiştim. Fakültenin ilk yılı olması nedeniyle derslerde çok zorlanmıyordum.
Zileden çıktın,zulüme doğru Bâtıla karşı, Hâkk’a doğru Eğriye bakmayıp,doğruya doğru Selamını verdin bize, VEALEYKUMSELAM ağabey…