Bilkent İletişim Tasarım bölümüne başladığım ilk gün, Sanat Tarihi olarak adlandırabileceğimiz bir dersin başında hocamız yaratıcılığı bir tulumbanın kurumasına benzetmişti. Kendileri tulumbalar kuruduğunda tekrar su akmasını sağlamak için üzerine bir bardak su döküldüğünü, insanın da yeni işler başarmadan önce zihnine bir bardak su dökülmesi gerektiğinden bahsetmişti.
Tarihin gündelik siyasete dayanak noktası değil, ders olması en birincil temennimdir. Türk milletinin bugün düştüğü dar günlerin çıkışı, akmayan tulumbaya bir bardak su boşaltıp tekrar akmasını sağlamak olacaktır. Gelelim “tarihi vesikamıza”.
Erkan Göksu tarafından yazılan “Selçuklular, Muhteşem Çağın Mütevazi Çocukları” adlı eserde Fetihlerin Babası olarak Türk Tarihinde yer bulan Sultan Alparslan’ın Nizamülmülk tarafından kaleme alınan Siyasetnamesinden bir alıntı ilgimi çekti. Sultan Alparslan’ın konuşması, bir Türk beyi veyahut Emir’i, katip olarak bölgede Türk varlığını bitirmeye yeminli Hasan Sabbah’ın da zamanla karargahı olacak Deylem bölgesinden birini atamasıyla başlar. Nizamülmülk, Siyasetname’de Türk Emir’i Hacib Erdem’in katiplik görevine Deylemli bir Batıni olan Hurdabe’yi Sultan Alparslan’ın öğrenmesi üzerine Sultan’ın sözlerini aktarıyor.
Tarihimizde başarılarını sadece savaşlarla değil, idarecilik ve adalet anlayışıyla birlikte kazanan büyüklerimizin bu noktada tavrı ve düşünceleri, biz genç Türkler için hayli önemlidir. Ders niteliğindeki bu ufak anektodu sizlerle paylaşmadan evvel, Türklük davası uğruna yoldaki taşı alıp kenara kaldıran herkesi saygıyla anıyorum.
Sultan Alparslan Toy’da Hacib Erdem’e seslenir:
“Ben defalarca size demedim mi? Siz, Horasanlı ve Maveraünnehirli Türklersiniz. Bu diyara yabancısınız. Irak halkı çoğunlukla kötü mezhepli, kötü dinli ve Deylem taraftarı olurlar. Türk ile Deylem arasındaki eski düşmanlığı bilmez misiniz? Aziz ve Celil olan Allah, Deylemlilere musallat oldukları için Türkleri yüceltmiştir. Aziz ve Celil Allah’ın lütfu ile Türkler temiz dinlidir. Deylemliler heva, bidat ve kötü mezheplidir. Fakat Türkler karşısında aciz kaldıklarında itaat gösterirler. Türklerin işlerinde zayıflık olursa, onlar kuvvet kazanır… Türkleri helak etmeye çalışırlar. Sen Türk’sün ve Horasan ordusundansın. Senin kehtüdalarının(Günümüz anlayışıyla devlet memuruna yakındır) ve hizmetkarlarının hep Horasanlı olması gerekir. Nasıl olur da bu Deylemliyi hizmetine alırsın? Bilmez misin ki, bunlar şimdi sessizce durur, itaat ederler, ama bir zaaf anımızda hemen bizi ortadan kaldırmaya çalışırlar”
Erkan Göksu. Selçuklular, Muhteşem Çağın Mütevazi Çocukları. İstanbul: Kronik Kitap 2019.
zaferyemin
Latest posts by zaferyemin (see all)
- ADI KÜRTÇÜLÜK TERÖRÜ - 25 Ekim 2024
- TÜRK VE TÜRKİYE HUSUMETİ OLANLARA - 3 Temmuz 2024
- Türkistan Rüyası - 6 Ocak 2022
- Geldik Bir Fırtına Gidiyoruz Bir Fırtına - 19 Ekim 2021
- Daha Güçlü Yarınlar İçin Bir Adım Geri - 3 Mayıs 2021