Her geceyi gündüz ederdi tuğlarımız,
Çelik kalkanları delerdi oklarımız,
Toylarda neşeye doyardı budunumuz,
Cenkte kılavuzumuz olurdu kurdumuz,
Nerede kaldı bizim hudutsuz koşumuz,
Nerede Mete’miz nerede Başbuğumuz.
Şafağı biz söktürürdük doğuda Çin’den,
Biz batırırdık günü Mostar Köprüsünden,
Bir yaram durmazdı sicim sicim kanardı,
Omzuma en yırtıcı doğanlar konardı,
Nerede kaldılar durmayan atlarımız,
Nerede yiğit tarkanımız, kağanımız.
Ulağımız kutlu haber vermez mi artık,
Alperenimiz yola koyulmaz mı artık ,
Ah sonu ne zaman gelir bu suskunluğun,
Devası nedir bu gafletin durgunluğun,
Nerede kaldı bizim verdiğimiz sözler,
Nerede Doğu Türkistan’da gülen gözler.
Ey şanlı ırkım, titre artık dön kendine,
Nehir ol çağla sıkışıp kalma bendine,
Nedir böyle bu yorgunluk kutlu davanda,
Bozkurt daim ulur susmaz puslu havada,
Nerede kaldı emaneti şu geçmişin,
Nerede gür sesin, barut kokan nefesin.
Unutma sakın! Unutma aciz değilsin,
Özünü bul, kara bahtlı millet değişsin.
Ömer Faruk Şahin
Latest posts by Ömer Faruk Şahin (see all)
- Yollar( Yönetim Kurulu Açıklaması) - 10 Ocak 2022
- Yol Ayrımı - 8 Ocak 2022
- Bitmez Bir Düşe Uyanmak - 2 Kasım 2021
- Denizler ve Dağların Sahibi - 11 Ekim 2021
- Ey Şanlı Irk - 2 Haziran 2021
You may also like
-
TÜRK HALK MASALLARINDA HAYVAN MOTİFLERİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRME
-
Türkçe Eğitiminde Dijital Öykü Kullanımının Öğrencilerin Yaratıcı Düşünme Becerilerine Etkisi Üzerine Alan Araştırması
-
KISACA ZEKİ VELİDİ TOGAN
-
Konuşma Temel Dil Becerisinin Kaygı, Öz Yeterlilik ve Tutum Başlıkları Altında Değerlendirilmesi
-
POPÜLER TÜRK ÇOCUK ROMANLARINDA (1980-2000) “ÇOCUK”