İŞ’SİZSİNİZ!

06.30

Dünün yorgunluğu, eve geç saatte gelmeniz ve yaklaşık üç saat uyumanızın toplamı size sabah erken saatlerde kalkmanıza yardımcı olacaktır. Uyandığınız vakit gözler kapalı şuur açık ama bedeninin her zerresine inceden bir sızı vuruyor. Sanki kemiklerin yerine oturuyor.

Toparladınız kendinizi ve yataktan doğruldunuz. Önce kısa bir refleks açıcı; pencereden giren havayı soluyarak, yüzünüze dokunan serinlik.

İşte şimdi kahve içmeye hazırsınız. Sıcak su kaynamış ve hazır olan kahve tozunu suyun içine salmışınız .Sigaranız yanmaya hazır vaziyette sizin çakmağı kullanmanızı bekliyor. O eşsiz haz dolu yaklaşık dört dakika da bitti.

Güzel bir duş ardından bir gün önceden hazırladığınız veya elinizi dolaba attığınızda ki rastgele gelen temiz kıyafetlerinizi giydiniz.

Dişler fırçalandı, saçlar yapıldı. Son eksikler tamamlanıp gün içerisinde lazım olacak envanterler çantaya konuldu.

 

07.00

Dün geceden alelacele çıkardığınız kapının önünde ki ayakkabılarınız sizi sabırsızlıkla bekledi ve zamanı geldi. Anahtar, cüzdan, telefon, çanta, sigara paketi ve çakmak kontrol edildi ve her şey tamam.

Sabah sokaklar sakindir. Bir kaç ana yoldan geçen taksi, durağında bekleyen halk otobüsleri ve sizin gibi olan mahallenin sakinleri. Durağınıza geçtiniz ve sizin için özel tahsis! edilmiş halk otobüsünü bekliyorsunuz.

 

07.15

Durağa yaklaşan otobüsünüz sizin için frenine bastı ve şoför güler yüzü! ile ön kapıdan gelmenizi bekliyor.

O an! Kendinize diyorsunuz ki;

Ben nereye gidiyorum? 

Saat 06.30’dan beri düşünmeden geçen ve her şeyin kendiliğinden olduğu kırk beş dakika.

Şoförünüz binmediğiniz için size oldukça kızgın. Ama o kızgınlık sizin umurunuzda değil. Hala düşünüyorsunuz neden buradayım nereye gideceğim?

Yıllardır aynı düzen geçen kırk beş dakikanızı şuan kendi içinizde ki mahkemede yargılıyorsunuz ve karar çıktı.

İŞSİZSİNİZ!

Yukarıda anlatılan 45 dakikalık olay çoğu günü mesaisi ile birlikte  10-12 saat özel sektörde çalışan genç işçinin, işten çıkarıldığı günün ertesi sabahını anlatan hikayedir.

Türkiye’de işsizlik oranı, ocakta geçen yılın aynı ayına göre 3,9 puan artarak yüzde 14,7’ye yükseldi. Söz konusu dönemde işsiz sayısı 1 milyon 259 bin kişilik artışla 4 milyon 668 bin kişi olarak kayıtlara geçti. 

 

Ve bunların bir çoğu ülkemizde özel sektörde çalışıp sonra rutin hayatına son vererek devam edenler. İşsizlik üzerine birçok yazı yazılıp çizilmiştir. Ekonomik sebepler, iş istihdamı vb. yazılar.

Bu yazımda size vurgulamak istediğim nokta hayatını bir veya birkaç kişi için standart köle haline döndürenlerin bir günde hayatları başlarının üzerine yıkılıyor olması. Sabah saatlerinde geçen hikayemiz yetişkin bir gencin ritüeli demiştik. Bunun evli, evli ve çocuklu, bakmakla yükümlü olduğu kişiler olan şahısların hikayesi elbette daha hazindir.

Başlıktan da anlaşılacağı gibi bir de işsizlik boyutunun şahsın kendi ile olan problemleri yüzünden olduğu da çok açıktır.

Bu konuya diğer yazımda devam etmek istiyorum.

 

İŞ SİZSİNİZ!

Türk yılmaz Türk usanmaz Türk önde Türk ileri!

 

Kitap Öneri:

Lev Tolstoy , İnsan Ne İle Yaşar 

Müzik Öneri:

Sertlik Kanında Var Hayatın, Sagopa Kajmer

      MZHSD

Hasan Süha Doğan

 

 

 

 

Please follow and like us:
The following two tabs change content below.

Hasan Süha Doğan

Dün Bugün Yarındı..

Latest posts by Hasan Süha Doğan (see all)

You may also like