Gazi Paşa, Sabiha Gökçen’i Tunceli’ye uğurluyor…

Yüzünde bir ışık yanıp söndü,

“Peki… dedi. “Madem ki bu kadar istiyorsun ben sana izin veriyorum… Ama sayın Mareşal Çakmak’a da bir kere sormak lazım… Bu bir askeri harekattır. Eğer o da müsaade ederse gidersin. Yalnız şunu unutma, sen bir kızsın. Alacağın görev oldukça çetin. Aldatılmış bir eşkıya çetesi ile karşı karşıya kalacaksın. Onların da ellerinde bir takım silahlar var. Uçağın arıza yapacak olursa mecburi inişe geçecek ve sonunda onlara teslim olacaksın. Bunun ne demek olduğunu başına gelmedikçe bilemezsin. Bu takdirde ne yapacağını düşündün mü?”

 Ona şu yanıtı verdim:

“Hakkınız var… Nihayetinde altımızdaki bir uçak. Her an uçak arıza yapabilir. Düşebilir, çakılabilir; Şayet böyle bir şanssızlık olursa hiç merak etmeyin, ben kendimi onlara teslim etmem…”

 Sözlerim Atatürk’ü çok mütehassıs etmişti:

“O halde ben sana kendi kullandığım tabancayı vereyim Gökçen.” dedi. “Çünkü sen onunla daha iyi nişan alabiliyorsun!”

 Ve daima yanında taşıdığı, İstanbul’da Florya deniz köşkünde şakağıma dayattığı Simitvatson’u uzatarak şunları söyledi:

“Bu kez içi doludur dikkatli ol… Umarım kötü bir durumla karşılaşmazsın.Fakat herhangi bir zamanda senin şeref ve haysiyetine dokunacak bir olayla, bir durumla karşılaştığında hiç tereddüt etmeden bu silahı ya karşındakine karşı, ya da kendi beynine boşaltmaktan asla çekinme!”

Tabancayı aldım; önce Atatürk’ün elini sonra da silahı öptüm: “Paşam.” dedim; “Bu sözlerinizi ömür boyu unutmayacağım ve sözünüzü mutlaka tutacağım!”

KAYNAKÇA

Gökçen, Sabiha. Atatürk’ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti. İstanbul:Türk Hava Kurumu,1982.

 

 

 

 

 

 

 

-Bayram Köroğlu

Please follow and like us:
The following two tabs change content below.

1 thought on “Gazi Paşa, Sabiha Gökçen’i Tunceli’ye uğurluyor…

Comments are closed.