Vay ki Dünya da Türk olmayanın haline
Makam’ı mukaddese varmak için erler Dizilmişler dönüp baksan ki sonsuz Türküz ki düşmanın hepsi soysuz
Makam’ı mukaddese varmak için erler Dizilmişler dönüp baksan ki sonsuz Türküz ki düşmanın hepsi soysuz
Ak alnımızda daim zafer yazılı, Kılıçlar, kınınından çıkmaz oldu. Her devirde altın harflerle kazılı, Türk’ün
Kopacaksa bir fırtına Türkçe kopsun, Mirastır bize ozan ve kopuzunun, Dayanağıdır var olmak yokuşunun, Türkçe
– Mandacının savunduğu davanın gerçek yüzü… Göstermediler yıllar yılı harman yüzü, Yaktılar bağı;
-Vatan İçin Can Verip Ölümsüzleşen Tüm Şehitlerimize minnetle… Adın belki hiçbir zaman anılmayacak, Karşına mert
Bırak artık yaban otundan gelecek şifayı, Kalk yatağından özünde bul derdine devayı. Sırt çevirme yurdunda
Kızıl kan üstüne kurulsun köprüler, Karşıda Kızılelma bizi bekler. İçimizde bir volkana eş ocak tüter,
Çınarlar ayakta ölürmüş ulularım öyle der, Ey Türk bir çınarsın sen de durma yayını
ASKER VE GECE Gözüme uyku girmedi bu gece, Yattığım yerde geçmişi düşünüyorum. Dışarıda nazlı rüzgar
EZELDEN BERİ YOLUM II Yürü Yavuz Sultanım, Mısır bizi bekler, Sasaniye karşı güç bilesin bilekler.
EZELDEN BERİ YOLUM I Ötüken Ovasından çıktım muzaffer yola, Yürüdü ordularım bir baştan bir başa.
Son Kale idi, son askerlerim ve ben, hiçbirimiz atmadık bir adım geri, bu onursuz savaşa
Bayatını yediğin halk ekmek, Artık karın doyurmuyor! Sakındığın ateş, Artık seni yakmıyor! Bir zahmet
Yahya Kemal “Türkçe ağzımda annemin ak sütü gibidir.” derken bu metaforlaştırmasının altında belki de ciddi