Şiir

SEYİR

annemin pazar harçlığına eli değince bereketlenir üç kuruş bin yetimi doyurur bin öksüzü giydirirdi ben

GÜRLEK SANCI

çatlak ruhumdan şiir sızamadığında oklar ıslıklarını çalar en matemlisinden temren ellerinde baldıran zehri taşır karışır

TANDOĞAN DURAĞI

Ruhuma bağdaş kuran gözlerinden başlayarak Bulanarak sözlerime zuhur eden sihrine Dudağının kenarındaki çukura kıvrıldığımda Üstüme

HANGİ ADALET

Boğazında çamur varken Etrafta kir arıyorsun. Meclisin her haltı yerken Gerdanını kırıyorsun. Hüngür hüngür ağlayan

RAST

Batıp gitmekle meşhur dünyaya bel bağlayanların Dokuz kere tahtası sen kadar da imanı eksiktir sevgilim

Bâridâne Gazel

Eşiğinde tûfânlar koparken kavimler beni sorardı Şöhretim Nûh’un gemilerini dahi alacaya boyardı Günâhını yazan melek

Davetsiz Şiir

Sana kanımdan süzdüğüm sözlerle geldim Kaybolduğum ormanda yundu gözlerim Ulu kayın ağaçlarının Buz sıcağı, korkak