Yandı dağlarım,
Kaynadı denizlerim.
Yeni şehirler çıktı gün yüzüne
Türedi içimde yeni destanlarım
Bu aşkın parçalanışına.
Aşk demek yanlış geliyor yüreğime
Bu adı henüz insanoğlunun diline düşmemiş bir hadisedir kanımca.
Görmeden, dokunmadan sevmelerin ve yeminlerin tüttüğü bir ocaktır.
Aşını içmeye niyetlendik biz seninle
Fakat daha sonra, daha önce görülenlerin ve dokunulanların engel kılındığı kılıflarda kaldı yüreğin
O yürek ki mertçe vururdu benim kapılarıma
Sonra ruhumu içip tükürdün bir köşeye
Köşe ki tenha, karanlık
Köşe ki balçık, çöplük…
Aktı gözyaşım,
Aktı da bulamadı hiçbir köşede ruhumu
Ve bir deli yağmur yağdı bu şehrin sokaklarına
Şehrin her köşesini yıkayan yağmur isabet etti o tenhaya.
Alıp götürdü tükürdüğünü
Toprağa, derin sulara
Vardır toprakta nice dünyalar, çiçekler ve ölüler.
Vardır sularda bilinmeyen hayatlar, balıklar ve batık gemiler.
Tadı bozmadı toprağı, suyu, bunca alemi
Bir çiçeğe can oldu da,
Bir batıkta sandıklar onu sakladı da,
Şikayet etmedi hiçbir ölü tanrıya
Yattıkları yerlerden kalkıp da tükürmediler özümü
Bir sen beğenemedin, saramadın.
Biliyorum bir daha düşmeyeceksin yoluma,
Uğramayacaksın,
Geçmeyeceksin mahallimden.
Katlayıp kapatıyorum yürek kenarlarımı
Sebebi bu hadisenin yaşanmamış kalanları.
M. Batuhan Akça
Latest posts by M. Batuhan Akça (see all)
- MANTI - 22 Aralık 2024
- Popülizm ve Türk Milliyetçiliği: Siyasi Strateji ile İdeolojik Kimlik Arasında - 20 Aralık 2024
- Türkiye’nin Suriye Politikası: Güvenli Bölgeler ve Stratejik Öncelikler - 21 Kasım 2024