Edebiyat dendiğinde akla ilk gelen ve toplum üzerinde kolaylıkla etki bırakan türlerin başında roman gelir. Bir edebiyat eserinin toplum üzerinde etki bırakabilmesi ise okuyucu ile buluşabilmesine bağlıdır. Bugün çocuk olarak tanımladığımız bireyler, geleceğin toplumuna yön verecek kişilerdir. Bu sebeple çocukların zihin dünyalarının gelişimine etki eden çocuk romanları, geleceğin yetişkinleri üzerinde belirleyici rol oynamış olmaktadır.

Araştırmamızda ele aldığımız tarih aralığında (1980- 2000) çok sayıda baskısı yapılmış, çocuklar ve gençler tarafından yoğun ilgi görmüş halen de popülerliğini koruyan, altı farklı yazarın toplam yirmi eserini ele aldık.

İncelediğimiz çocuk romanlarında eğitime çok fazla yer verildiğini tespit ettik. Eserlerdeki çocuk karakterlerin hayatında okulun ve öğretmenlerin önemli bir rol oynadığını gördük. Eserlerdeki olayların büyük bölümü okulla ya da eğitimle bağlantılı olarak kurgulanmıştır.

Çocuk eğitiminin bir diğer önemli parçası olan aile de sözü edilen eserlerde kendisine sıkça yer bulmuştur. Ailede yaşanan sıkıntıların etkileri çocuk üzerinde kendisini doğrudan göstermiştir. Ailenin çocuk açısından en önemli bireyi annedir. Baba ise daha çok ailenin dış dünya ile olan bağlantısını sembolize etmektedir.

İncelediğimiz eserlerde köylü çocuk ve şehirli çocuk imajlarının karşılaştırmaları yapılmıştır. Ancak genel olarak köyde yaşamaya alışan çocuk karakterlerin şehir hayatına uyum sağlama süreçlerinde yaşadıkları sıkıntılar ele alınmıştır.

Bu araştırma;

1980-2000 yılları arasında yazılmış çocuk romanlarıyla,

1980-2000 yılları arasında yazılıp daha sonra çok kez basılan ve halen yeni baskıları yapılan çocuk romanlarıyla,

Tema olarak, çocuk, eğitim ve çocuk imajıyla,

Kuramsal çerçeve açısından ulaşılabilen alanyazın ile sınırlıdır.

Buna göre incelemede daha ayrıntılı değineceğimiz popüler özellikler taşıyan yirmi çocuk romanı tespit edilmiştir. Bu yazarlar ve eserleri şunlardır

1) Gülten Dayıoğlu, Parbat Dağının Esrarı

2) Gülten Dayıoğlu, Tuna’dan Uçan Kuş

3) Gülten Dayıoğlu, Işın Çağı Çocukları

4) Gülten Dayıoğlu, Yurdumu Özledim

5) Gülten Dayıoğlu, Ben Büyüyünce

6) İpek Ongun, Kamp Arkadaşları

7) İpek Ongun, Yaş On Yedi

8) İpek Ongun, Afacanlar Çetesi

9) İpek Ongun, Mektup Arkadaşları

10) İpek Ongun, Bir Genç Kızın Gizli Defteri

11) Muzaffer İzgü, Çizmeli Osman

12) Muzaffer İzgü, Bülbül Düdük

13) Muzaffer İzgü, Karlı Yollarda

14) Muzaffer İzgü, Can Dayım

15) Muzaffer İzgü, Korkak Kahraman

16) Rıfat Ilgaz, Bacaksız Sigara Kaçakçısı

17) Rıfat Ilgaz, Bacaksız Okulda

18) Rıfat Ilgaz, Bacaksız Paralı Atlet

19) Sulhi Dölek, Arkadaşım Dede

20) Ayla Kutlu, Merhaba Sevgi

Tanımlar:

Çocuk: İki yaşından ergenlik çağına kadar büyüme dönemi içinde bulunan insan yavrusu; henüz ergenlik dönemine erişmemiş kız ve erkek.

Roman: İnsanın çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan edebi tür.

Popüler: “Halkın arasında yaşayan motiflere, ögelere yer veren, onlardan yararlanan, halkın zevkine uygun, halk tarafından tutulan.”

Popüler Çocuk Romanı: Çocukların zihinsel ve ahlaksal gelişimleri göz önünde bulundurularak yazılmış, türdeşlerine göre daha fazla okura hitap etmiş ve dolayısıyla daha fazla okura ulaşabilmiş, insanların yaşadıkları ya da yaşayabilecekleri olayları kişi, yer ve zaman gibi unsurlar etrafında anlatan edebiyat eserleridir.

Popüler Nedir?

“Popüler” in anlamını  iyi anlayabilmek için kelimenin kökenine bakalım.Şaban Sağlık bu kelimenin kökeniyle ilgili olarak geniş bir açıklama yapmıştır. “Latince kökenli olan “popülizm‟, “popularis‟ kelimesinden gelir. Hukuki ve siyasi olarak “halka ait‟ anlamına gelen bu kelime, İngilizcede “people”, Fransızcada ise, “peuple‟ şeklinde kullanılır. “Popularis‟ kelimesinin ilk anlamı Latincede “halk‟tır. Batı dillerinin çoğunda bu kelime, halka ait olan; çoğunluğa uygun olan; kolay anlaşılabilir; çoğunluk tarafından anlaşılabilir; çoğunluk tarafından onaylanan, kabul edilen, beğenilen ve ucuz gibi anlamlarda kullanılır.” Popüler müzik, popüler konu, popüler şarkıcı, popüler ideoloji, popüler kültür ya da konumuz itibariyle bizi en çok ilgilendiren şekliyle popüler edebiyat ve popüler roman gibi.

Çocuk edebiyatının tanımından söz etmeden önce kısaca çocuk ve edebiyat kavramları üzerinde duralım. Alemdar Yalçın ve Gıyasettin Aytaş’a göre çocuk; “iki yaşından ergenlik çağına kadar büyüme dönemi içinde bulunan insan yavrusu; henüz ergenlik dönemine erişmemiş kız ve erkek” (Yalçın, Aytaş, 2005: 13) olarak tanımlanmaktadır.

Edebiyat ise Türkçe sözlükteki anlamıyla, “Düşünce, duygu ve hayallerin, söz ve yazı halinde, güzel ve etkili şekilde anlatılması sanatı.” dır. “

Çocuk” ve “edebiyat” kavramlarından sonra çocuk edebiyatını da tanımına bakalım. Bu tanımlamayı en açık şekilde yapabilmiş isimlerin başında Sedat Sever gelmektedir. Sever’e göre; “Çocuk edebiyatı (yazını), erken çocukluk döneminden başlayıp ergenlik dönemini de kapsayan bir yaşam evresinde, çocukların dil gelişimi ve anlama düzeylerine uygun olarak duygu ve düşünce dünyalarını sanatsal niteliği olan dilsel ve görsel iletilerle zenginleştiren, beğeni düzeylerini yükselten ürünlerin genel adıdır.

 

Bilimsel gelişmelerin ışığında, ilk olarak 18. ve 19. yüzyılda ortaya çıkan çocuk edebiyatı sürekli bir değişimin içinde var olmuştur. Çocuğa yönelik bilimsel gelişmelerin yanında; dünyada dönem dönem yaşanan önemli olaylar, hâkim olan ideolojiler, aile içindeki görev dağılımında meydana gelen değişim, endüstrileşen toplum ve eğitim anlayışında meydana gelen gelişmeler çocuk edebiyatını da değişime zorlamıştır.

  1. yüzyılda ortaya çıkan aydınlanmacı anlayış çocuk edebiyatını daha çok eğitim merkezli hale getirdi. Bu anlayışa göre doğuştan saf ve temiz olan çocuk sadece ona öğretilecek olanlardan ibaretti. Bu nedenle de çocuk edebiyatı ürünleri bilgilendirmeye yönelik, eğitici eserler olmalıydı. Aydınlanmacı anlayışın etkileri yanında romantizm de çocuk edebiyatını bu dönemde etkisi altına aldı. Romantizmin etkisiyle halk edebiyatı ürünleri çocuk edebiyatına dâhil edildi. Böylece fantastik öge de çocuk edebiyatına girmiş oldu. Bu dönemin çocuk edebiyatı ürünleri için, Johanna Spyri’nin Heidi isimli eseri ve Carlo Collodi’nin Pinokyo isimli eserleri örnek olarak verilebilir. Necdet Neydim’e göre bugün çocuk edebiyatının klasikleri arasında saydığımız bu eserler, dönemlerinin popüler kültürünün ürünüdür

Türkiye’de Çocuk Edebiyatı ve Türk Çocuk Romancılığı

Dünyada olduğu gibi Türk edebiyatında da çocuk edebiyatı ürünleri ilk olarak sözlü gelenekle ortaya çıkmıştır. Avrupa’dan farklı olarak bizde sözlü edebiyatın erken gelişmesi aslında çocuk edebiyatının çıkış noktasında Türk edebiyatını bir adım öne taşır. Ülkemizde çocuk edebiyatı denildiğinde genellikle Tanzimat sonrası dönem ele alınır. Ancak Tanzimat öncesinde de özellikle sözlü edebiyat ürünlerimiz ve halk hikâyelerimiz arasında çocuk edebiyatına dâhil edilebilecek eserler bulmak mümkündür. Özellikle Mesnevi’de yer alan çocuk hikâyeleri, masal, bilmece, tekerleme, atasözleri, Nasreddin Hoca fıkraları ve Karagöz ile Meddah biçimleri bu anlamda dikkate alınması gereken eserlerdir. Tüm bu saydığımız eserler Tanzimat öncesi dönemde çocukların eğitilmesi ve eğlendirilmesi için kullanılmıştır.

Tanzimat döneminde sayı olarak oldukça fazla olmalarına rağmen, çoğu uzun ömürlü olmayan birçok dergi yayınlanmıştır. Sayıları 200’ü bulan bu dergilerden öne çıkanlar şunlardır: Mümeyyiz (1869), Çocuklara Arkadaş (1882), Vasıta-i Terakki (1882), Çocuklara Mahsus Gazete (1896), Çocuklara Rehber, Çocuk Bahçesi (1897), Arkadaş (1913

Tanzimat devrinden 1940’lı senelere kadar çocuk edebiyatı ürünlerinde çok fazla artış görülmemiştir. Ancak bu dönemde çocuk edebiyatı alanında eser vermiş isimler arasında, Ahmet Rasim, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Ahmet Mithat, Tevfik Fikret, Aka Gündüz, Alaattin Gövsa, Reşat Nuri Güntekin, Mahmut Yesari, Peyami Safa, Rakım Çalapala, Kemalettin Tuğcu gibi yazarlarımızı sayabiliriz.

 

  1. yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte ülkemizde aydınlanma anlayışı egemen olmuştur. Bu sebeple yazarlara çocuk kitapları yazdırılmıştır. Ancak bu eserler arasında popüler olabilenlerin sayısı azdır. Günümüze ulaşabilen eserlerin sahipleri, Aziz Nesin, Fakir Baykurt, Rıfat Ilgaz gibi ünlü isimlerdir. Ayrıca yetmişli yıllarla birlikte Kemalettin Tuğcu eserleri büyük bir üne kavuşmuştur. Yetmişli yılların çocuklarının neredeyse tamamı Tuğcu romanlarından en az birini okumuşlardır. Dönemin en popüler çocuk romanı yazarı Kemalettin Tuğcu’dur. Bu ün onu günümüze kadar ulaştırmıştır. Romanları yeniden basılmakta ve okuyucusuyla buluşmaktadır.

Popüler Roman/ Popüler Çocuk Romanı

Şüphe yok ki edebiyat insana kendisini anlatmanın en iyi yoludur. Edebiyatın farklı alanları bunu farklı yollarla yaparlar. Örneğin, şiir de öykü de insanı anlatırken türlerine mahsus özelliklerini kullanırlar. Ancak insanı insana en geniş manada anlatabilen tür romandır.

Kullanılan Dil

popüller çocuk romanlarında kullanılan dilin çocukların kolayca anlayabileceği ve hitap ettiği yaş aralığına uygun olmasına özellikle dikkat edilmektedir.

 

Bu da çocukların olayları daha kolay algılamasını ve kitabın daha akılda kalıcı özellikte olmasını sağlamaktadır.

Popüler çocuk romanlarının dış özelliklerinin yani şekil özelliklerinin odağında çocuğun ilgisini çekme fikri yatar. Belki içerik yönünden fazla ilgi çekmeyecek eserler bile bu sayede yüksek satış miktarlarına ulaşabilmektedir.

Popüler çocuk romanlarının dış özelliklerinin yanında iç özellikleri de ayırt edicidir. Bu özelliklerden de söz etmek yerinde olacaktır. Yüksek satış sayılarına ulaşan çocuk romanlarının içerik özellikleri de bazı temel çizgiler dâhilinde benzerlik göstermektedir. Popüler çocuk romanlarının üzerinde durdukları temalar, yarattıkları çocuk imajları, vermeyi amaçladıkları doğrudan ya da örtük eğitsel mesajlar ve bu romanlarda kullanılan dilin özellikleri genel anlamda ortaktır. Sahip oldukları ortak özellikler nedeniyle bu eserlerin zaman zaman “edebiyat” çerçevesinin dışına itildiği bile görülmüştür.

Tema ve Konu

Popüler çocuk romanlarında işlenen temalar dönem dönem farklılıklar göstermektedir. Örneğin altmışlardan itibaren eser veren ve belki de Türk çocuk romancılığında en fazla okuyucuyla buluşan Kemalettin Tuğcu günümüzde sık sık eleştirilmesine rağmen eserlerinin temalarında belli bir çizgi takip etmiştir. Bugün eserlerinin arabesk kültürün bir yansıması olduğu fikri yaygın olan Kemalettin Tuğcu, döneminin en sevilen çocuk romancılarındandır. Tuğcu’nun eserlerinde görülen temaların bazıları şunlardır: üvey çocuk olma, aşağı toplumsal hareketlilik, iç göç, fiziksel özre sahip olma durumu, öksüz, yetim kalma durumu… Bu örnekleri arttırmak mümkündür.

Günümüz popüler çocuk romanı yazarlarından Gülten Dayıoğlu’nun kitaplarında, özellikle doksanlı yıllarla birlikte fantastiğe ve maceraya yönelişin yansıması bulunmaktadır. Bu durumun temelinde çağın gerekleri yatmaktadır. Dayıoğlu, çağının yönelimlerine göre eser yazmış;

Fantastiğin yanında, günümüz popüler edebiyatı en çok; aile- çocuk ilişkisi, gelecek kaygısı, kız-erkek ilişkileri gibi konular üzerinde durmaktadır. Bunun en iyi örneklerine 1980’lerden bu yana ülkemizde çok önemli satış rakamlarına ulaşmış, çocuk edebiyatı yazarı İpek Ongun’un eserlerinde rastlıyoruz. Yazar eser verme amacının “gençlere hizmet” olduğunu kendi ifadeleriyle belirtmiştir. Kendisine ait internet sitesinde eser verme amaçlarından söz etmiştir. “Önce kitabı ve okumayı sevdirerek, sonra ise sorgulayarak düşünen bir kafaya sahip olmanın önemini vurgulayarak; bu arada da yaşama kültürünü geliştirip, yaşama sevinci ve bilinci taşımanın önemini belirterek, özetle; hayatın önce gencin kendisine, sonra da başkalarına bir anlam ifade etmesi konusunda bir farkındalık yaratarak gençlere hizmet sunmaya çalışmaktadır.”(ipekongun.com). Görüldüğü gibi popüler çocuk romanının olumlu işlevleri olarak bahsettiğimiz bazı özellikleri Ongun da vurgulamıştır.

  1. BÖLÜM: ROMANLARDAKİ ÇOCUK İMAJI VE TOPLUM

İmaj; deneyimler, çağrışımlar ve izlenimlerle bunların olumlu ya da olumsuz yansımalarından oluşur.

Edebiyat eserlerinde yazarlar, yarattıkları karakterlere yükledikleri özellikler aracılığıyla isteyerek ya da istemeyerek bir takım imajlar oluştumaktadırlar. Bu imajlar okuyucunun bilinçaltına işler. Eserlerde yaratılan karakterlerin fiziksel nitelikleri ya da kişilik özellikleri karakterlerin imajını oluşturur. Çocuk romanlarında oluşturulan karakterlerin imajı, yetişkin edebiyatında oluşturulan imajlara göre daha önemlidir. Çünkü okuyucu kitlesinin özellikleri bakımından çocuk romanlarındaki karakterler okuyucuyu daha fazla etkiler.

 

Kaynakça:

T.C.

BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TÜRKÇE EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

POPÜLER TÜRK ÇOCUK ROMANLARINDA

ÇOCUK İMAJI VE ÇOCUK EĞİTİMİ

(1980-2000)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Orçun ÜNAL

Balıkesir, 2016

 

Please follow and like us:
The following two tabs change content below.

Bengisu Ünal