Klasik Edebiyat olarak da tanımlanan Divan Edebiyatı sosyal, kültürel felsefi ve dini birçok birikim ve unsuru bünyesinde barındıran bir edebiyat dönemi hatta başlı başına bir edebi kültürdür.
Divan Edebiyatında aşk en önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yazımızda bazı aşk benzetmelerinden bahsedeceğiz. Engin bir içerik havuzundan seçtiğim örneklerle Divan Edebiyatında aşkın nerede durduğunu göstermeye çalışacağım.
Refref Benzetmesi:
Cebraîl-i aklı ol sâlik ki Zatî yolda kor,
Refref-i aşk ile vasl-ı Hakka irer o didük.
Zatî
(Zatî! kim akıl Cebrail’ini yolda bırakıp, aşk Refref ’ini yoldaş edinirse, Hakk’ın vuslatına ancak o erecektir.)
Divan Edebiyatının yapı taşlarından birisi de tasavvuftur. Buradaki anlayışa göre gerçek yol akıl ile değil aşk ile bulunur. Şair Zati bu beytinde Miraç hadisesine değinir. Miraç hadisesinde Peygamber Sidret-ül Münteha isimli yere kadar Cebrail ile gelmiş buradan sonrasına ise Refref isimli manevi bir binekle devam etmiştir. Şair burada aklı Cebrail’e benzetir ve aklın insanı hakikat arayışında yolda koyacağını belirtir. Aşkı ise Refrefe benzetir ve hakikate aşk ile ulaşılabileceğini söyler.
Kandil Benzetmesi:
Mahabbet şem’i kim yağı yüreklerden alınmışdur.
Ana göz nûrıdur şu’le fetîle rişte-i canlar.
Necatî
(Aşk öyle bir kandildir ki, yağı yüreklerden alınmıştır. Onun alevi göz nuru; fitili ise, can iplikleridir.)
Beyte göre aşk kalbin derinlerinde yanan bir kandildir. Bu kandilin yanmasını sağlayan yakıt insanların yüreklerinden alınmıştır. Ayrıca bu kandilin fitilinin insan canından imal edilen ipliklerden oluştuğunu belirten şair bu beytinde aşkın maddi unsurlardan uzak ruhani güzelliklerle beslenen bir kandil olduğunu tasvir etmiştir.
Kafes Benzetmesi:
Aşk bir âhen kafes ben tûtî-i gûyâsiyem,
Vasf-ı la’l-i nâbun agzumda benüm şekker yeter.
Zatî
(Ey sevgili! Senin lâl dudaklarının övgüsünü yapmak, benim ağzıma şeker olarak yeterlidir.)
Şair bu beytinde aşkı bir papağanın kafesine benzetir. Bu papağan olağan üstü bir dil ile konuşma özelliğine sahiptir. Aşk ise bu papağanı çepeçevre sarmıştır. Papağan burada âşığı temsil etmektedir. Ve etrafı sarılı olduğundan bir şey yapamamaktadır fakat sevgilinin lal dudaklarını övmesi bile âşık için yeterli olmaktadır.
Aşkın benzetildiği unsurlara bunun gibi bir çok örnek verilebilir. Son olarak meşhur Leyla ile Mecnun şairi Fuzuli’nin beytiyle yazımıza nokta koymak istiyorum :
Aşk imiş her ne var âlemde.
İlm bir kıyl u kâl imiş ancak.
(Dünyada her şey aşktan ibaretmiş. İlim sadece bir dedikodu etmekmiş.)
Ömer Faruk Şahin
Latest posts by Ömer Faruk Şahin (see all)
- Yollar( Yönetim Kurulu Açıklaması) - 10 Ocak 2022
- Yol Ayrımı - 8 Ocak 2022
- Bitmez Bir Düşe Uyanmak - 2 Kasım 2021
- Denizler ve Dağların Sahibi - 11 Ekim 2021
- Ey Şanlı Irk - 2 Haziran 2021
You may also like
-
TÜRK HALK MASALLARINDA HAYVAN MOTİFLERİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRME
-
Türkçe Eğitiminde Dijital Öykü Kullanımının Öğrencilerin Yaratıcı Düşünme Becerilerine Etkisi Üzerine Alan Araştırması
-
KISACA ZEKİ VELİDİ TOGAN
-
Konuşma Temel Dil Becerisinin Kaygı, Öz Yeterlilik ve Tutum Başlıkları Altında Değerlendirilmesi
-
POPÜLER TÜRK ÇOCUK ROMANLARINDA (1980-2000) “ÇOCUK”