Osmanlı hakimiyeti altına geçtikten sonra yüzyıllarca Türklerle beraber çalışkan, iyi bir vatandaş olarak yaşamış Ermeniler’e Türk milletinin tarih boyunca olumsuz bir tavrı olmamıştır. Burada sözü edilen; Ermeni milletini sürekli felaketlere sürükleyen eserleri, şiirleri, romanları, hayali destanları ile kışkırtan yazar, şairler ve halk üzerinde ki otoritelerinden faydalanan katagikos, patrik,papaz gibi dini reisleri, komiteciliği ve kışkırtıcılığı geçim kaynağı kabul eden kimselerdir. Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’ya dağılmış olan Ermeniler o ülkelerin bütün imkanlarından faydalanarak çeşitli isimler altında örgütlenmişlerdir. Özellikle Taşnaklar, Ramgavarlar ve Hınçakların “Türk ve Türkiye düşmanlığında” ortak görüşlere sahip olduklarını biliyoruz. Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’u fethettikten sonra, Ermenilerin Bursa’daki ruhani reisleri Hovakim’i İstanbul’a getirterek,Rum Patrikliğinin yanında,Ermeni Patrikliğini kurdu(1461) ve Ermenileri de bu Patrikhane ile idare etti. Ancak daha sonraları ‘Ermeni Sorunu’ nun ortaya çıkartılmasında söz konusu Patrikliğin büyük gayretlerinin olduğunu görüyoruz.
Fatih’ten, ikinci sultan Mahmut ‘a kadar üçyüz elli yıllık süre içerisinde Hristiyanların ve Ermenilerin dini ve toplumsal işlerine kesinlikle karışılmıyordu. Patriklerin kendi mahkemeleri ve hapishaneleri vardı. Dini olmayan cezaları ise sürgün kararları şeklinde uygulanıyordu. Ermeniler kendilerine İsrail’i rehber edinmişlerdir. 200 yıllık bir mücadeleden sonra Yahudillerin bir vatana sahip olmaları,Ermenilerin bu modeli tercih etmelerinde önemli bir faktördür. 1839 (Tanzimat-ı Hayriye),1876 (Islahat fermanı),1908 (Meşruiyet) ile ırk ve mezhep farkı olmaksızın Hiristiyan ve müslümanlar arasındaki fark kaldırıldığı için,Ermeni terör örgütleri alınan bu kararları istismar etmişlerdir. Osmanlının o gün içinde bulunduğu olumsuz şartlardan da istifade eden Ermeniler Avrupa devletlerini sürekli olarak Osmanlı’nın aleyhine kışkırtıyorlardı, sonuç olarak bu doğrultuda İstanbul’daki Fransa, Büyük Britanya ve Rusya elçilerinin, Ermeniler için Avrupa devletlerince daha önce hazırlanan 1880 sayılı kanun ve 1895 sayılı fermanı dikkate alarak hazırladıkları ‘ıslahat’ projesinde ;Erzurum,Van, Bitlis, Diyarbakır, Harput ve Sivas ın birleştirilerek bir il yapılması ve buraya atanacak valinin de Hristiyan olması teklif ediliyordu ve bütün yetkilerin valiye verilmesi isteniyordu.Osmanlıya her cepheden saldırı yapılıyordu. İtalyanların Trablusgarp’ı işgalinden sonra Adana da 27 mart 1909 da isyan çıkartıldı, bundan önce de 20 haziran 1890’da Erzurum,1 haziran 1896 yılında da Van İsyanının çıkartıldığını görüyoruz.Ermenilerin bulunduğu hemen hemen bütün ülkelerde örgütlenmeler yapılmıştı. Bunlardan Taşnaksutyun komitesinin 1890 yılında Kafkasya’da,Hınçak ihtilal partisinin merkezinin ise Atina da olduğunu biliyoruz.Türk milleti kendi öz vatanında katlediliyor ve her taraftan çığlık sesleri yükseliyordu, 1905 yılında,Bakü,Karabağ ve Şuşa’da Türk evleri yakılıp yıkılıyor masum insanlar katlediliyordu. İş o kadar ileriye gitmişti ki, 21 Temmuz 1905 yılında Sultan Abdülhamit Han, selamlık programından dönerken camiinin önünde bomba patlatılıyor, 1892-1893 yıllarında ;Kayseri,Develi,Yozgat,Çorum,Merzifon ve bazı bölgelerde hınçak armalı bildiriler dağıtılıyordu.Osmanlı’nın ateş çemberine alındığı tarihlerde Ermeniler hem isyan çıkartıyor hem katliam yapıyor hem de Avrupa devletlerine yalan bilgi gönderiyorlardı. Ancak bunlara şahitlik eden vicdan sahibi konsolos Williams bir raporunda “gazetelerde yayınlanan Ermeni sorunu konusundaki yazılar doğru değildir,bunlara ait yazıların hepsi yalandır.” diyordu. Yine Amerikan misyoneri Doktor Ragnault ise Ermeni’lerin söylediklerinin yalan olduğunu söylüyor ve şöyle ekliyordu ” Türkler,Anadolu’daki halkların,yalnız İslamların değil öteki ırklarında en iyisidirler Rus ve Avrupa gazetelerinin yaptıkları suçlamalara asla layık değildir ”
Kaynak: Esat URAS “Tarihde Ermeniler ve Ermeni Meselesi” Belge yayınları 1976.
Prof. Dr. Cemil Çetinkaya /Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi
zaferyemin
Latest posts by zaferyemin (see all)
- ADI KÜRTÇÜLÜK TERÖRÜ - 25 Ekim 2024
- TÜRK VE TÜRKİYE HUSUMETİ OLANLARA - 3 Temmuz 2024
- Türkistan Rüyası - 6 Ocak 2022
- Geldik Bir Fırtına Gidiyoruz Bir Fırtına - 19 Ekim 2021
- Daha Güçlü Yarınlar İçin Bir Adım Geri - 3 Mayıs 2021
You may also like
-
Türkiye’nin Suriye Politikası: Güvenli Bölgeler ve Stratejik Öncelikler
-
TÜRK DİASPORASININ YURT DIŞINDAKİ ÇALIŞMALARI
-
Türkiye ve İsrail Arasındaki Diplomatik İlişkiler: AK Parti Dönemi
-
Türkiye ve İsrail Arasındaki Diplomatik İlişkiler: 1990-2001 Dönemi
-
Türkiye ve İsrail Arasındaki Diplomatik İlişkiler: Soğuk Savaş Dönemi