Eğitim insanlık tarihi boyunca her zaman el üstünde tutulan, üzerinde en çok düşünülen, üzerine sürekli bir şeyler söylenen, her devrin şartları göz önünde bulundurularak geliştirilmesi ve değiştirilmesi gereken, öncelik tanınan, mühim kabul edilen konulardan biridir.
Çocuklar ilk eğitim dönemini ailede geçirerek anne–baba eşliğinde hayata hazırlanmalı. Anne-babanın yanında bir çocuk, şartlar gereği ne kadar özgür olabilirse o kadar özgür olmalıdır ki baskı altında kalmadan hayata karşı ilk tecrübelerini edinebilsin. Okul, çocuğun ailede edindiği tecrübelerinin üzerine, fiziksel, ruhsal, sosyal, bilişsel yönden gelişimine katkı sağlayarak ekleme yapmalıdır.
Çocuğun kendi fikirlerini, hayal gücünü ifade etmesine fırsat sağlamak eğitimcilerin en önemli görevlerindendir. Çocuğun zihnindekini, hayalindekini ortaya çıkarması için, eğitimcilerin baskı ve gereksiz disiplin kullanmadan yardımcı olmaları elzemdir.
Her eğitim sisteminde olması gerektiği gibi Türk eğitim sistemi de devingen bir yapıda olmalı, kendi eksikliklerini zaman içerisinde değiştirmeli,geliştirmeli, çağdaş normlar ışığında modern çağa ayak uydurmalıdır.
Eğitimciler, öğrencilerin okulu hayatın bir parçası şeklinde tasavvur etmelerine yardımcı olmalı. Öyle bir eğitim sistemi kurgulamalıyız ki öğrenci okula hevesle gitmeli eğitimci de aynı hevesle öğrenciye karşılık vermelidir. Sadece bir tarafın göstereceği gayret sonucu oluşan eğitimin, sadece kağıt üzerinde adı eğitim olarak kalacaktır. Çünkü eğitim karşılıklı olarak gelişen bir olgudur. Aynı şekilde dersler noktasında da karşılıklı fikir alışverişlerinin olduğu bir eğitim sistemi geliştirmeliyiz. Şüphesiz böyle bir sistemin ve bu sistemdeki öğrencilerin başarıya ulaşması daha kolay olacaktır.
Her insan eğitim üzerine söz söyleme hakkına sahiptir ya da öyle olması gerekmektedir. Çünkü eğitim sadece birilerinin tekeline bırakacak kadar basite indirgenmiş bir olgu değil aksine hayatın bütünü insanlara bir tür eğitim olanağı tanır. Ve aynı şekilde her insan eğitim sistemini ve eğitimcileri eleştirme hakkına sahiptir. Çünkü eleştirilen eğitim,eksikliklerini daha çabuk keşfeder ve o eksiklikleri tamamlama yolunda gayret sarf eder. Ve yine eğitim asla ve asla bir grubun, siyasi hareketin yahut bir vakfın tekelinde olamaz. Böylesi bir durumda eğitim sistemi sadece ideolojilerin menfaatine çalışan bir sistemden öteye gidemeyecektir.
Eğitim grupların tekeline bırakılamayacağı gibi kendi haline de bırakılamaz, bırakılmamalı. Çünkü eğitim sistemi bir toplumun en önemli unsurudur. Eğer bu önemli olgu kendi haline bırakılırsa sistem kendi kendine zamanla çöküşe geçer ve bir toplumun eğitimsiz kalmasına vesile olur ki bu bir faciadır.
Eğitim asla değerlerden kopuk olmamalı. Aksine geleneklerimizi harmanlayarak modern çağa uyduran bir sistem eğitim sisteminin ana hatlarını oluşturmalıdır.
Eğitimde en önemli unsur ahlak olmalıdır. Çünkü ahlaki yönden gelişimini tamamlayamayan toplumların her açıdan geri kalması muhtemeldir.Eğitimin ilk amaçlarından birinin ahlak eğitimi olması toplumumuz adına önem arz etmektedir.
Eğitim veren kişi yahut kurumlar diploma yahut unvan odaklı değil, insanları hayata hazırlamak amaçlı bir sistem kurgulamalılardır. Çünkü sadece diploma yahut unvan için verilen eğitim insanlarda o diplomayı alana kadar o unvana sahip olacak kadar öğrenmesi gerektiği hissiyatını oluşturur.
Eğitim sistemimiz insanlara dinlemeyi öğretmeli,başkalarının fikirlerine saygı duymayı ana düstur haline getirmelidir. Dinlemeyen anlamaz ve yine dinlemeyen anlatamaz.
Velhasıl bizim kökten yenilenmeye ihtiyacı olan, modern çağın standartlarında bir eğitim sistemine ve yine her gelenin değiştirdiği değil, üstüne eklemeler yaparak sistemi ayakta tutan bürokratlara ihtiyacımız var. Asil Türk Milleti’nin yüzyıllar boyu süregelen geleneklerinden kopmadan, tarihimize sadık kalarak, mevcut çağın gerektirdiklerinden de vazgeçmeyen bir eğitim sistemi için acilen toparlanıp düşünmeye başlamamız ve en mükemmel, asil Türk milletine en yaraşır eğitim sistemini ortaya koymamız gerek.
Salih Yozgat
Latest posts by Salih Yozgat (see all)
- Ey Şanlı Ordu - 11 Ekim 2021
- Zulmün Siyaseti Olmaz - 3 Ekim 2021
- Babaların Eğitici Rolü - 20 Haziran 2021
- Vicdani Mütalaa - 1 Mart 2021
- Taraf ve Tarafsızlık - 15 Ocak 2021