Kategori: Yazı Havuzumuz

  • LPG SIVILAŞTIRILMIŞ PETROL GAZI

    LPG SIVILAŞTIRILMIŞ PETROL GAZI

      LPG, propan (C3H8) ve bütandan (C4H10) oluşan bir yakıt türüdür. Genellikle doğal gazdan veya ham petrolün kuyulardan çıkarılması ve rafinerilerde tasfiye edilmesi sırasında ham petrolden ayrıştırılarak elde edilen ve kolayca sıvılaştırılabilen propan ve bütan gazlarının, basınç altında sıvılaştırılmış halidir. Elde edilmesinin ve sıvı halde taşınabilmenin verdiği özellikleri sayesinde ekonomiktir. Ekonomik oluşu ve buna bağlı…

  • SON KALENİN SAVAŞÇISI

    SON KALENİN SAVAŞÇISI

    Son Kale idi, son askerlerim ve ben, hiçbirimiz atmadık bir adım geri, bu onursuz savaşa aldırmadan, umutları seçtik ölümlere meydan okuyarak, üzerine kabuslar çökmüş umutları, Çarpıştım,son nefese son nefere son umuda kadar, Kaybettim belki fakat yıkılmadım Kürşad’ ça,  Aşk adına düştü başım, aşk adına bu vurgun, bu kahır, Ve kurşun-kurşun,çiçek çiçek yitikliğime merhaba. Terkedilmiş vatan…

  • Doğu Türkistan Neyimiz Olur?

    Doğu Türkistan Neyimiz Olur?

    Doğu Türkistan, uzun zamandan beri Çin işgali altında bulunan bir ülke. Turan coğrafyasının doğu ucunda bulunan en büyük ve kalabalık Türk bölgesi. 20-25 milyon arasında tahmin edilen nüfusuyla; Türkiye ve Güney Azerbaycan’dan sonra en çok Türk’ün yaşadığı yer. Coğrafî olarak bakıldığında 5 ayrı devletle sınırı var. Bunlar; batısında Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan, kuzeyinde Rusya, kuzeydoğusunda…

  • Evrim Teorisine Tarihsel Bakış

      Evrim teorisinin Darwin tarafından ortaya atıldığı ilk yıllardan beri cevaplanmayı bekleyen bir soru, bir ikilem. Yazımızda bilimsel bir konu olan Evrim Teorisinin inanç orjinli değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin kararını vereceğiz. İnanç eksenli değerlendirildiğinde ortaya çıkan sonuç ile bilimsel bir zeminde değerlendirildiğinde ki ortaya çıkan sonuçları karşılaştıracak ve en nihayetinde gözlerden kaçtığına kanaat getirdiğim bir noktayı sizlerle…

  • Batıdan Doğuya Değişen Destan ve Kahramanlık Anlayışı

    Batıdan Doğuya Değişen Destan ve Kahramanlık Anlayışı

        Bir milletin ne kadar köklü olduğunu tarihi belirler. Devletlerarası ilişkiler ya da savaşlar bu açıdan çok önemlidir. Ancak siyasi tarih maziyi anlayabilmek için yeterli değildir. Çünkü yazılı belgeler duygu içermez. Olayı anlatır, sonuca bağlar ve geçer. Yalnız bu perspektiften yapılan bir değerlendirme tuzsuz yemek kıvamında ve yavan olacaktır. Oysa içindeki tüm abartılara, yalanlara…

  • Dün Bugün Yarındı…

      “Bazen hızlı, bazen yavaş geçen şu zaman ne izafi mefhumdu.”   DÜN Hayatımızı bazı gerçeklere uygun  olarak yaşamak her bireyin kaçınılmaz sıkıntılarındandır. Ya kendi düşüncelerini benimseyip yön vereceksin hayatına ya da hayatın hırçın dalgalarına bırakacaksın kendini. Dün’ lerimiz böyle dolu değil mi? Geçmiş deriz. Hala izlerini taşıdığımız anılarımıza. Uçan bir balon ile gökyüzünün derin…

  • Ya İstiklal, Ya Ölüm!

    Ya İstiklal, Ya Ölüm!

    Hunlar, M.Ö. 1. yüzyılın ilk yarılarına doğru eski güçlerini yitirmişlerdi. Kendi aralarındaki kavgalar, Çinli casusların faaliyetleri, birtakım tabî felaketler neticesinde, Hunlar hızla dağılmaya yüz tuttular. Türkler arasındaki ilk ayrılık M.Ö. 55 yılında meydana geldi. Zor durumda kalan Türk milletinin o zaman başındaki Tanhu Ho-han-yeh (M.Ö. 58-31) Çin’in himayesine girmek istemiş, kardeşi Chih-chi’nin bu isteğe karşı…

  • Türk Milleti Adına !

    KARAR Davacı: Aziz Şehitlerimiz Davalı: Türk Gençliği Hakim: Anadolu Toprakları İddia: Yıl 1915 Çanakkale sırtlarında bir küheylan havalandı,elinde bir kılıç, belde revolver üstünde harbiyeden kalma subay ceketi, gözler birer ateş parçası hele o ağızdan çıkan sözler birer yangın yeriydi. ”Ben size taaruzu değil ölmeyi emrediyorum.”diyordu. Cephede bir yıldırım gibi düşman üstüne çakıyor.Her parlayışında Seddülbahirde toplar…

  • “TOPRAĞIN ÇOCUKLARI” ÜZERİNE

    “TOPRAĞIN ÇOCUKLARI” ÜZERİNE

      Yayınlandığı dönem gündemde kalan, bazı tartışmaları tekrardan alevlendiren bir film  “Toğrağın Çocukları”. Bozkıra savaş açmanın, toprağın bağrına kazma saplamanın, köyün-köylünün derdine köyden çözüm üretmenin mücadelesinin verildiği o yıllara götürüyor bizleri.   O Yıllar.. 1935’e gelindiğinde, nüfusun %80’i kırsal kesimde yaşamaktaydı. 40 bin köy, 25 bin köy altı yerleşim birimi vardı. Ancak istenilen düzeyde okul,…

  • Kıssadan Hisse : Ömer Seyfettin – Muhsin Çelebi Ekseninde Türk’ün Devletli Duruşu/Devlet Aklı

    Kıssadan Hisse : Ömer Seyfettin – Muhsin Çelebi Ekseninde Türk’ün Devletli Duruşu/Devlet Aklı

      ‘’Sadrazam o akşam kethüdasını Muhsin Çelebi’nin Üsküdar’daki evine gönderdi.                                                                                          …

  • Teknolojik Tekelleșmeye Karşı Özgür Yazılım ve Açık Kaynak

    Teknolojik Tekelleșmeye Karşı Özgür Yazılım ve Açık Kaynak

    Teknolojik Tekelleșmeye Karşı Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Gelişen teknoloji bizi programlama dilleri ile tanıştırdı. Makina dili ile uğraşılmasına gerek kalmadı. Para sağlayan araç bilgisayar donanımı olmaktan çıktı. Yazılımın finansal getirisi arttı. Firmalar daha fazla kâr etmek istediler, yazılımlarıyla ilgili kurallarını giderek sıkı tutmaya başladılar. Bir zamanlar kaynak koduna ulaşabildiğimiz programlar, tamamen kapalı hale getirildi.…

  • Eğitim satın alınabilir bir olgu mudur ?

    Eğitim satın alınabilir bir olgu mudur ?

      Yıllardır eğitime bakış açımız gelişmiş ülkelere nazaran halen çağın şartlarının, devrin standartlarının bir hayli altında yer alıyor. Halihazırda eğitim gibi mühim bir meseleyi Milli Eğitim kurumlarında yahut özel eğitim kurumlarında, hayata değil üniversiteye veya liseye velhasıl sınava hazırlayan bir olgu olarak görüyoruz. İşte en büyük hatayı da yıllardır bu noktada yapıyoruz. Halbuki tam tersine…

  • Alkışlar Alemi

    Alkışlar Alemi

    Yaklaşık bir ay önce, her zamankinden farksız bir sabaha uyandım, kahvaltı kültürü edinemediğim için birkaç sigara yakıp yarıda söndürdüm ve Cuma Selasını duyunca bir şeyler yer de namaza geçerim diye giyinmeye koyuldum. Yüzümü yıkadığım gibi birileri kapıya korkakça denilebilecek kadar hafif bir şekilde iki kere tıklattı. Sormak adettendir ne de olsa o kapı açılır, sordum…

  • “Kırklar”

    “Kırklar”

      29 Nisan 1951, Urumçi Boynunda işlediği “suçların” yazıldığı bir levhayla sokaklarda gezdiriliyordu. Önünde, yanında, ardında her tarafta Çinli askerler vardı. Hepsi başını önüne eğmesini söylüyorlardı. Kısık gözleriyle bu talimatı kimin verdiğine baktığında, bakışlarını çevirdiği yerdeki tüm kafaların eğildiğini görüyordu. Fakat O, başını eğmedi. Hakikaten de başını eğecek bir şey yapmamıştı. İstiklal uğruna çarpışmış, esir…

  • Âmâ ile Hasbihâl

    Âmâ ile Hasbihâl

               “Harâbat ehlini hor görme zâhid  Defineye mâlik viraneler vardır“ Ragıp Paşa   Çay, kazanda ağır ağır demleniyordu. Biz de “ocakta” yavaş yavaş pişiyorduk… Henüz ihaneti ve kahpeliği görmemiştik. Görenlerin tarifinden hareketle “görmüş gibi” davranıyorduk. Toyduk… Hamdık… Yanma iştiyakı duyuyorduk… Henüz Karakoç’un “İnanmıştık bir kere / Aldatıldık bin kere” mısraının manâsına…