Kategori: Yazı Havuzumuz

  • Milliyetçi Demokrasi

    Milliyetçi Demokrasi

    “Demokrasi kötü bir sistem olmakla beraber insanlık tecrübesi ve bilgeliğinin ortaya koyabildiği en iyi sistem de şimdilik budur.” demiş Churchill. Milliyetçilik -veya mevzubahis biz olduğunda Ülkücülük-  “bir ihtimale gayret kuşanmanın”  adıdır. Ülke, millet, devlet ve bayrak için gayret kuşanmak… Hem de en ufak bir ihtimali yok saymadan ! Demokrasi, 90 yıllık tecrübemizle beraber, devleti yönetme…

  • Memurun Ölümü (A. Çehov)

    Memurun Ölümü (A. Çehov)

    Güzel bir akşam vaktiydi. Yazı işlerinde memurluk yapan İvan Dimitriç Çerviakov tiyatroda önden ikinci sıradaki bir koltuğa oturmuş, dürbünle “Kornevil’in Çanları” adlı oyunu izliyordu. Adamın oturuşuna bakılırsa mutluluğun doruklarında olmalıydı. Derken, birdenbire… Öykülerde sık sık rastlanır “derken, birdenbire,” sözüne. Yazarların hakkı var, yaşam beklenmedik şeylerle öylesine dopdolu ki!.. İşte sevimli Çerviakov’un suratı böyle birdenbire buruştu,…

  • Türkiyamızın Bir Problemi: Siyasette Üslup ve Tavır

    Türkiyamızın Bir Problemi: Siyasette Üslup ve Tavır

    Ülkemiz son 5 yıldır olduğu gibi yine seçim sath-ı mailinde bulunuyor. “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şey olan” İstanbul seçimlerinin tekraren yapılması kararı milletimizi karpuz gibi ikiye böldü: “fetö, pkk, daeş, dhkp-c’nin zillet olarak birleşip Cehape’yi desteklediğini düşünen Tayyipçiler” ve “Kainattaki tüm kötülüğün kaynağı Tayyip Erdoğan’ı -bu sefer- kesinlikle yıkacak olan Ekremciler”. Bu bölünmenin…

  • TÜRK’ÜN AYAK İZLERİ: KUTADGU BİLİG 950 YAŞINDA

    TÜRK’ÜN AYAK İZLERİ: KUTADGU BİLİG 950 YAŞINDA

      Turan coğrafyasının büyük şairi,düşünürü,bilim adamı Yusuf Has Hacib(Uluğ Has Hacib) bundan yaklaşık 950 yıl evvel bir siyasetname kaleme almıştır. Eseri bir buçuk senede yazan Türk bilim insanı, Karahanlıların Hakanı Süleyman Arslan Han oğlu Tavgaç Uluğ Buğra Han’dan ‘’görevlerin en incesi olan’’ manasına gelen has haciblik mansıbını aldı. Bu eser aynı zamanda Türk- İslam medeniyetinin…

  • Üstat Karakoç

    Üstat Karakoç

    Vefatının 7. Sene-i Devriyesinde  Abdurrahim Karakoç Anısına… “Kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 7 Nisan 1932 tarihinde dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle-böyle geçti. Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, ‘Özlenecek neresi var? ‘ diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda…

  • LAFÜGÜZAF

    LAFÜGÜZAF

    “Şâirim ammâ ki etmem bîhûde lâfügüzâf. Ehl-i tab’ u dânişe mâhiyyetim günden ayan”                                                        Ziyâ Paşa Lafügüzaf kelimesi, Türkçe’ ye Farsça’dan geçmiştir. Anlamı bakımından iki kelimenin birleşmesiyle meydana gelen Lafügüzaf, laf ve güzaf kelimelerinin birleşimiyle oluşmuştur. Boş söz ve saçma anlamlarını taşıyan “Güzaf” kelimesiyle; söz, özellikle anlamsız söz anlamlarını barındıran “Laf” kelimesinin birleşmesiyle meydana gelen…

  • BEYAZ PİRAMİTLER ( TÜRK PİRAMİTLERİ)

    Kimilerine göre bir efsane, bir hikaye kimlerine göre ise saklanmış, gizlenmiş bir gerçek. Hayat kadar, savaş ve barış kadar bir gerçek. Bu yazımız da Çin ülkesinin sınırları içerisinde var olduğu iddia edilen piramitleri birkaç kaynaktan araştırıp siz değerli okuyucunun istifadesine sunmaya çalışacağım. Beyaz Piramitlerin var olduğunu iddia eden, bu konuda çeşitli yazılarda kaleme almış olan…

  • Şehit Bedirhan…

    Şehit Bedirhan…

    Bedir’in Aslanı Hamza  İstanbul’un Fatihi, Mehmet Han  Kurtuluş mücadelesi Mustafa Kemal  Ve son Başbuğ Alparslan  Hepsi bizimle  korkma baba  Korkma Bedirhan Bebek hep seninle.. Baba  Baba duyuyor musun beni Ben Şehit Mustafa Bedirhan Biliyor musun karşım da duruyor Hanlar Hanı Alparslan Annem de burda yanımda Şehit Nurcan…

  • Cumhuriyet ve Demokrasi

    Cumhuriyet ve Demokrasi

    Cumhuriyet ve demokrasi kavramları toplum genelinde eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Ancak kavramları incelediğimizde aslında iki kavramın birbirinden farklı anlamlar ifade ettiği ortaya çıkmaktadır. Toplumun algılayışında bu iki kavramın birlikte var olduğu, birbirine neden olduğu sanılmaktadır. Bunun nedeni ise bilinçsiz söylemlerdir diyebiliriz, çünkü; siyaset ya da yönetim ile ilişiği olsun-olmasın herkesin ağzında cumhuriyet-demokrasi sözcükleri vardır. Bunu…

  • YEREL YÖNETİMLERDE GENÇLİK

    Yurt gündemini sene başından beri oldukça meşgul eden yerel seçimlerin ve şu an 23 Haziran İstanbul belediye seçiminin etkisi ile yerel yönetimler gündemde. 31 Mart seçim sonuçlarının etkisi ile bazı belediyelerin ortaya saçılan kirli ihaleleri, gayrimeşru ilişkileri ve borçları bu konuyu gündemde tutuyor. 23 Haziran İstanbul belediye seçimleri ile de bu konunun bir süre daha…

  • Uyan Türkoğlu!

    Bayatını yediğin halk ekmek, Artık karın doyurmuyor! Sakındığın ateş, Artık seni yakmıyor!   Bir zahmet et de uzan, Meyvesi dalda bekliyor! Bu meyve yasak değil, Koparmanı bekliyor!   Eğmiş boynu sarkık, Yükü dalı kırıyor! Sen izlerken onları, Payın sana düşmüyor!   Son asrın düzeni, Asil kana değmiyor! Yaşadığın dar günler, Seninle bitmiyor!   Kalmadı farkı…

  • Türk Gençliği Nerede..?

    “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.”                                                                                Ulu Türk M.Kemal ATATÜRK   Günümüz Türkiye’sinde gençleşen nüfus ve aynı oranda bilincini kaybeden, sorumluluk sahibi olmayan bir genç kuşağın döneminde bulunuyoruz. Maalesef! Ezberci ve zihni körleştirici eğitim sistemi, yoz ve popüler…

  • Yahya Kemal Üzerine

    Yahya Kemal “Türkçe ağzımda annemin ak sütü gibidir.” derken bu metaforlaştırmasının altında belki de ciddi bir “Anne” figürünü bilinçli/bilinçsiz saklamıştı. O ki ilk musiki zevkini anasının okuduğu ilahi ve Yasinlerden almamış mıdır? Mektebe gidişi ile hepimiz gibi ilk defa ana kucağından ayrılmamış mıdır?.. Yahya Kemal, Üsküp’le, Paris’le ve İstanbul’la birlikte anlaşılmalıdır. Ailesi, dini ve milli…

  • Nazım Hikmet ile Teşrik-i Mesaimiz

    Nazım Hikmet ile Teşrik-i Mesaimiz

    “Terörizmin Siyasal Fantazyaları” gibi bir yazının ardından sizlerin karşısına bu yazıyla çıkmam garip karşılanabilir. Ama gariplikler bizde garip durmaz. Bir arkadaşımla “gariplik” üzerine sohbet ederken, “garip” kavramını her ikimizinde “ilginç, tutarsız” olarak (veya yakın anlamda) kullandığımızı tespit ettik. Arkadaşım yüzüme donuk bir ifadeyle bakarak :”Sen garip bir şekilde tutarlı bir garipsin” dedi. Bizim dilimizde “tutarlı…

  • Türkiye’nin İlk Amigosu Orhan Erpek

    Türkiye’nin İlk Amigosu Orhan Erpek

    Her ne kadar yalaka gibi bir manaya sahip olduğunu düşündüğü için kendisinin amigo olarak adlandırılmasından hoşlanmasa da[1] Orhan Erpek, Türkiye futbol tarihine adını ülkenin ilk amigosu unvanı ile yazdırmış bir insandır. Amigo Orhan, Eskişehirspor’a kurulduğu yıl olan 1965ten itibaren amigoluk yapmaya başlamış ve aynı zamanda DSİ’de memur olarak hayatını idame ettirmeye çalışmış sıradan bir insandı…