dünya gölgesinin en hakikatli şiiri
yirmi altı kere şiir yirmi altı kere güzelsin
ey şu küskün sinemi küllerine gebe eden
zühre’yi kıskandıracak tacı takan sensin
bir gün gel bahtıma narlardan şarap sun
taç yaptım üstüne basılan düş çiçeklerinden
geldin ferah yeşilli nefesler yerine ezildi filler
kara suratlı kutular açıldı en olmaz bir zaman
kötülerden bir ruhu sayende görmedi gözüm
gecelerinin karasına kandil diye mâh oldum
şah oldum nice âşıklar arasında anılmak için
gözlerinin tuzundan kokusunu alan o deniz
bizi tertemiz edecek kıyısına attığı sanrılardan
kulağıma okunan kelamdaydı ruhunun gelişi
eşler taklitsiz benzersizliğinden kıskandı seni
yoktur dantelli sesini benzeteceğim bir el işi
annemin dualı oyasının sadakatinden başka
sana yaşımı aşkın ritimli göz çizgilerimi değil
canına taktığım dişlerimi göstereceğim dünya