Millet, Ümmet, Devlet

Ömer Seyfettin 1914’te Milliyet Nedir? başlıklı yazısına “Türklük mefkûresinden evvel milliyetin ne demek olduğunu anlamanız lâzımdır.” diyerek başlıyor. Bu vesikaya Ömer Seyfettin’in “Türklük Mefkûresi” başlıklı makalesinden ulaşıyoruz. Karantina sürecinde okuduğum en ufuk açıcı kitap “Ömer Seyfettin, Türklük Üzerine Yazılar” başlıklı makale derlemesi. Ayrıca Ömer Seyfettin’in bütün eserlerini tek bir yerde toplayan ve bunları örnek olarak “Türklük Üzerine Yazılar” gibi başlıklarla okurlara sunan Bilgi Yayınevi’ne teşekkür borcumu burada ödüyorum.

1914’te İstanbul kafası hayli karışık Türklerin başkenti. Halk, sert idari değişimler ve güçlü fikir akımları arasında zaman zaman rotasını kaybediyor. Günümüzdekine benzer bir kavram karmaşası hakim. Memleket büyük fırtınalarla boğuşuyor. Güçlü liderler sahnede. Maalesef fikir adamları konusunda 1914’ten çok gerideyiz. Münevverlerimiz ulaşabildikleri herkese fikirlerini ulaştırmanın gayretinde. Barut kokusunun getirdiği ekonomik buhran yavaş yavaş zirveye yaklaşıyor. Gerçek bir kaos hakim anlayacağınız.

Millet ve milliyetçilik, ümmet ve ümmetçilik, devlet ve devletçilik günümüzde de tam olarak anlaşılamamakla birlikte herkesin dilinde. Müthiş bir kavram karmaşası var. Bu vesika 1914 yılında Türk Münevverlerinin bu üç kavrama bakışını aktarmak amaçlı Tarihi Vesikalar arşivimizde yerini aldı. 1914’ten günümüze alınan yol siz okurlarımızın takdirinde.

Vesikayı aktarmadan evvel, Ömer Seyfettin ve 20. asrın başında Türk fikir sisteminin gelişmesinde çığır açan büyüklerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum. Tanrı Türk’ü korusun. “İşte yazıyorum”.

Milliyet Nedir?

Türklük mefkûresinden evvel milliyetin ne demek olduğunu anlamanız lâzımdır.

Türklerin, Arapların, Hindlilerin, Acemlerin, Afganlıların, Berberilerin, Cavalıların* ve Boşnak, Arnavut gibi kavimlerin dinleri İslâm olduğundan hepsi bir “ümmet” addolunur. Hepsi din kardeşleridirler. “Muhammed Ümmeti” diye Hıristiyanlığa karşı bir “İslam beynelmilliyeti” teşkil ederler.

Dinleri bir olmakla beraber lisanları da bir olan bütün insanlara “millet” adı verilir.

“Türkçe konuşan bütün Müslümanlar Türk milletindendirler.”

Demek, milliyet “din ve dil” birliği olan bir halkın adıdır. Türkiye’de, Acemistan’da, Afganistan’da, Türkistan’da, Buhara’da, Kaşgar’da, Çin’de, Mançuri’de, Kafkasya’da, Kırım’da, Rusya’da ne kadar Türkçe konuşan Müslüman varsa bizim milletimizdir. Ve onların oturdukları yerlerin hepsine birden “Turan” denir ki, “Türk Vatanı” manâsındadır.

Anadolu Turan’ın bir parçasıdır. Oraya gelen muhacirler hep Türkçe konuşurlar. Yavaş yavaş Türklüğe karışırlar.

Millet, ümmet, devlet: Bu üç kelimenin manâlarını açıkça bilmelisiniz. İşte yazıyorum, dikkat ediniz ve aklınızda tutunuz.

Millet: Bir lisanla konuşan ve dinleri bir olan bütün insanlar…

Ümmet: Ayrı ayrı lisanlarla konuşan fakat dinleri bir olan bütün insanlar.

Devlet: Lisanları ve dinleri, yani ümmetleri ve milletleri ayrı ayrı olan insanları bir toprakta idare eden bir müessesedir.

Biz Türk milletinin, İslâm ümmetinin, Osmanlı devletinin fertleriyiz.

Milletiniz, ümmetiniz, devletiniz için ayrı ayrı vazifeleriniz varıdr.

Ömer Seyfettin, 1914.”

*Cava günümüzde Endonezya olarak bilinmektedir.

Kaynakça:

Seyfettin, Ömer. Bütün Eserleri 16 (Türklük Üzerine Yazılar). Ankara: Bilgi Yayınevi 2002.

 

 

 

 

Please follow and like us:
The following two tabs change content below.

zaferyemin